İBRAHİM
PEYGAMBERİN KESTİĞİ DÖRT KUŞ
Dört
kuş ile nefiste buluna ndört manaya işaret edilmiştir.Tavus ziyneti, Karga
emeli, horoz şehvetikartal (yahut kaz) hırsı temsil etmektedir.Bundan hareketle
kim mücahede ile nefsini boğazlamazsa müşahede ile kalbini diriltemez.
Mesnevi’de
gelmiştir ki:
Tavus
kuşunun hırsı kazın hırsının elli katıdır.
Şehvet
hırsı yılana , makam hırsı ejderhaya benzer.
Kazın
hırsı, baş olma sevdasında ondan yirmi derece fazladır.
Yemek
yiyen yüz kişi bir sofranın etrafına sığar
Lakin
baş olma sevdalısı iki kişi cihana sığmaz
Kara
karganın gak gak diye nara atması,
Daima
yiyip içmek, bu dünyada ömür sürmek içindir.
Nitekim
İblis-i lain de Cenab-ı Hakk teala’dan
Kıyamete
kadar ömür ve hayat talebinde bulundu
Hayat
da ölüm de Hakk ile olursa güzeldir.
Hakk’tan
uzak bir abı hayat , su değil ateştir.
Hakk7ın
rızasını talep edenlerin hayatı hoş ve güzeldir
Karganın
hayatı laşe ve dışkı yemekten ibarettir.
Dört kuştan murad, insan çamurunu
oluşturan dört unsurdan doğmuş sıfattır. Bunlar toprak,su, hava, ateştir.Her bir
unsurun kendin yakın diğer bir unsurla birleşmesinden ikişer sıfat
doğmuştur.Toprak ve suyun birleşmesinden HIRS VE CİMRİLİK ortaya çıkmıştır.Bu
iki sıfat birbirine çok yakındır. Biri bulununca muhakkak diğeri de bulunur.Ateş
ve havadan öfke ve şehvet meydana gelmiştir. bunlar da birbirine yakındır ve
beraberce bulunurlar.
Bu sıfatlardan her birinin, sükunet
bulmaları için kendisinden yaratılan birer eşleri vardır. Havva ve Adem
gibi. Bunların birleşmelerinden bir takım sıfatlar ortaya çıkar. Hırsın eşi
hased, cimriliğin kin ,öfkenin kibirdir. Şehvet için hususi bir eş yoktur.O
herbir sıfatın maşuku durumundadır.her sıfatın ona bağlanan bir yönü vardır.
Bu yedi kötü sıfat cehennemin yedi
kapısını temsil eder. Halk durumlarına göre bu yedi kapıdan cehenneme girer.Her
kapı için ayrılmış yedi zümre vardır.Bir kimsede Bu sıfatlardan hangisi üstün
olursa o sıfatın temsil ettiği kapıdan cehenneme girer.
Hırs cimrilik , şehvet ve öfke gibi
sıfatlardan herhangi biri bir insanın ruhani cevherine üstün gelirse onun
safiyetini bozar ve vatanı aslisine dönmesini engeller. Fakat şeriatın emri ile
bu sıfatların güçleri kırılır, kuvvetleri azaltılır, nurları söndürülür ve
etkileri yok edilip , ayrı ayrı parçaları birleştirilip dörde taksim
edilir ve ruh ve nefis ve kuvvet dağları üzerine konulursa bu
parçalardan her biri kuvvet bulur ve gelişir. Nihayet ruhi insani tasarrufta
bulunarak bunları diriltir. Neticede kötü vasıfları yönünden ölü olan bu
sıfatlar ruhani ahlak ile diri durumuna geçer.