ALLAH ADAMLARININ SABRI
Şakik-i belhi ve Hatim beraber yolculuğa
çıkmışlardı.Bir ihtiyar bunlara yol arkadaşı olarak katıldı.Adam yol boyunca
saz çzalıyor, şarkı söylüyor, oynuyordu.Hatim de Şakik’in bu adamı yaptığı
işten vazgeçirmesini bekliyordu.Şakik bunu yapmadı.Yolun sonuna varıp
ayrılacakları vakit o fasık ihtiyar bunlara dedi ki:”Şimdiye kadar huzurunuzda
oynadım, şen şakrak oldum.İkinizden bmiri kaşını kaldırıp bakmadınız bile.Ne
kadar ağır ruhlu adamlarsınız?” Hatim dedi ki:”Ya şeyh bizi mazur gör, bu
Şakik’tir ben de Hatim’im”Bu söz adama tesir etti ve adam tevbe etti, elindeki
sazı kıldı.Hatimle Şakik’e talebe olup onlara hizmet etmeye başladı.Bunun
üzerine Şakik, Hatim7e dedi ki:Allah adamlarının sabrının nasıl olduğunu gördün
mü?
Dervişlik iddiasında bulunan kimkseye
yakışmaz,
Halkdan meşrebine aykırı bir şey vaki
olunca kalkıp cenk etmek.
Eğer dağdan değirmen taşı gibi bir kaya
yuvarlansa,
Arif, yerinden kalkıp da o taşın önünden
çekilmez.
Yani zahiri hadiselerden etkilenip gönlü
değiştirmek arife yakışmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder