Avam,beden elbisesinin yıpranmaması için ne tamirler,ne bakımlar yapar.Genç kalmak uğruna katlanılan eziyetler yahut dökülen paralar.Hepsi büreyi biraz daha uzatmak.Yine uyuyacaksın yine kalkacaksın,yine uyuyacaksın yine kalkacaksın.Nereye kadar?Bir nihayeti var elbet.Elbisenin tahrip olmasına,eskimesine maddi çare yok.Ancak Allah adamları istediği elbiseyi giyebilirlermiş.Genç ihtiyar,çocuk,yaşlı hiç farketmezmiş.Hz.Hızır'ın istediği kılıkta cisimlenerek tecelli etmesi.Bu hususun bu alem için mümkün olduğunun örnekleridir.Bu alemde ısrarla kalmak isteyenler meşakkatlarını devam ettirdiklerini bilmezler.Göz açılıpta geniş alemler görülse ve müşahede edilse,eminim ki -hiç kimse burada durmak ve bulunmak istemeyecektir.Elbise eskidi ise ne gam.Yeterki elbisenin içindeki ihtiyarlamasın.İblis Hz.Ademin'in örtüsünü gördü de yüz çevirdi.Örtü altındaki güzeli gören Melekler derhal secde ettiler.
"Ecel beden evini yıkmadan,biz beden evini yapana kavuştuk.Allah'a hamdolsun,biz "Ölmeden evvel ölünüz"sırrına mazhar olduk.
Somunumuz pişti,kokusu burnumuza geliyor.Biz o kokuyu aldık da ekmekçinin yanına geldik"(Hz.Mevlana)
"Ecel beden evini yıkmadan,biz beden evini yapana kavuştuk.Allah'a hamdolsun,biz "Ölmeden evvel ölünüz"sırrına mazhar olduk.
Somunumuz pişti,kokusu burnumuza geliyor.Biz o kokuyu aldık da ekmekçinin yanına geldik"(Hz.Mevlana)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder