ÖRNEK BİR BABA:MEHMET NURİ YAMAN

YILLAR ÖNCE BABAMDAN AKLIMDA KALAN BAZI GÜZELLİKLERİ YAZMIŞIM! HATIRLAMAK İSTEDİM! 1960 lı yıllar, Konya’da Hacı Fettah mahallesinde mukim, İslam’ı hayat tarzı olarak benimsemiş ve bu hayat tarzının önerdiği şekilde yaşamaya çalışan rahmetli babam Mehmet Nuri Yaman, çocukları olan bana, kardeşlerim Mustafa ve Havva ’ya, benimsediği ve yaşamaya gayret ettiği İslam’ın değerlerini aşılamaya, öğretmeye çabalıyordu. Henüz o yaşımızda babamız sofrada, namazlarının sonunda, yatarken yapmış olduğu Arapça dualar yapıyordu. Biz küçük olduğumuz için okuduğu Arapça duaların anlamını bilmiyorduk sadece amin diyorduk. Arkasından bizlerin de anlamamız için Türkçe dualara başlıyordu. Bu duaları öyle içtenlikle yapıyordu ki gözyaşları pınar olup akıyordu. Aklımda kaldığı kadarı ile; --Allah’ım imanımı güçlü kıl. Senden başkasına kulluk ettirme. Sadece sana ibadet edenlerden, sana teslim olanlardan olmama yardım et. --Benim yolum dediğin ve ucu Cennete çıkan Sırat-ı Müstakım üzere dosdoğru yaşayanlardan eyle. --Allah’ım benim ve çocuklarımın boğazından haram lokma geçirttirme, --Bana hayırlı ve helal kazançlar nasip et, --Hesap günü nereden kazandın ve nasıl harcadın diye sorduğunda yüzümü kızartacak işlerle beni karşılaştırma, --İmanımı zayi ettirme, şeytanın tuzaklarından beni ve ailemi koru temennilerini hep duymuşuzdur. Günlük farz olan namaz ibadetlerini sürekli camide cemaatle ifa ederken, evimizde ise günün muhtelif saatlerinde daha sonraları adlarını, Evvabin, Kuşluk, Hacet, Teheccüd olarak duyacağımız nafile namazları kılardı. Namaz sonrası da sesli olarak bizim de duyacağımız şekilde yaptığı; --"Ya Rabb, benim neslimden kafir, zalim, fasık, müşrik, münker evlatlar meydana getirtme". --"Beni kafir babası, kafir dedesi, zalim babası, zalim dedesi, fasık babası, fasık dedesi yapma" diyerek göz yaşları içerisinde yaptığı dualara, annemin de göz yaşları içerisinde amin diyerek iştirak ettiğini görür, arkasında da bizler amin derdik. Ancak küçük yaşlarımızda ebeveynimizin dualar edilirken döktüğü gözyaşlarının anlamını kavramazdık. Bunu çocuklar ancak anne baba olduktan sonra kavrayabiliyor. Babam sadece dua etmekle kalmaz, hala zihnimden çıkmayan bu dualardaki insanlardan olmamızı sağlamak amacıyla, İslami kimliğimizin alt yapısını oluşturmak için bizleri Konya’nın o günlerdeki hoca efendilerinin ziyaretlerine götürür, ellerini öptürür, kendileri ve ilimleri hakkında bilgiler verirdi. Hacı Veis zade Mustafa efendi, Akşehirli hoca, Dereli Mustafa efendi, Derbentli Mustafa efendi, Yörük Mustafa efendi, Tahir Büyükkörükçü hoca efendiler ellerini öptüğümüz, dualarını aldığımız güzel insanlardı. Kimliğimin oluşmasında önemli katkılar olan duaların lezzetini bereketini şimdi doya doya yaşadığımı söyleyebilirim. Mekanı cennet olsun! Evinde çocuklarını iyi bir mümin olarak yetiştirmek için çabalayan babam Mehmet Nuri Yaman'ın Allah'a karşı teslimiyeti, O'na kullukta asla taviz vermeyen yaşantısı, çocuklarının yetişmesi için onların zihinlerine anlayacakları şekilde İslam'ın ritüellerini kazıma endişesi benim yetişmemde, çocuklarımın yetişmesinde, torunlarımın kimliklerinin oluşmasında benim de takip ettiğim çalışma usullerimden olmuştur.