BALİ AĞA

Hüsameddin Ankaravi hazretlerinin halifesidir.Hazret-i Hüsameddin'in Ankara yakınlarında doğduğu Kutluhan köyüne yaptığı cami açılışına İstanbul'daki dervişlerini de davet eder."Bali ağa"gelmedi mi?diye sorar. Dervişler"Sultanım Bali ağa ten perest oldu.Ben her gün tavuk çorbası içerim"diye övünür.Nihayet Bali ağa at üzerinde gelir.Yere iner tam bir tenezzül ve zilletle Şeyhine yaklaşır.Şeyhi bu tavuk çorbası mevzuunu sorar: Oğul Bali riyazatı terk etmişsin ,her gün tavuk çorbası yerim demişsin? deyince Bali Ağa: Efendim malumlarıdır, tavuk çorbasından maksat fukara ve ehli şevk kapıları yakınında taş teknelere tavuk ve köpekler için koydukları çorbadır.Fakirde sabah namazına giderken o hayvanların yiyişlerini görünce nefsi horlamak için onlarla birlikte olurum"deyince Aziz buyurdular:"Benim zannımda öyledir.Tenhada nefsini alçaltırsın, fakirlik çeker riyazat edersin ve halini saklamak için laubali söylersin.Halk dış görünüşüne ve sözüne bakar ,kötülerler.Bundan sonra senin ismin HAMZA olsun Bu meşrep senin şehadetine sebeb olur.Şehitler Sultanı Hz.Hamza'nın sancağı altında hasrolunacaksın"
Hz.Hüsameddin'in göçüşünden sonra Kutupluk nöbeti Ahadiyyet meczubu  ve Hak mahbubu Hamza Bali'ye geçti.Memleketi olan Bosna'ya göçtü.Bosna meyhanelerine varır, orada istidatlı adam gördüğünde:
-"Ey oğul, şeytan sidiği olan şarabın ne neşesi olacak, tövbe et bana gel sana Rahman sevgisinin badesini vereyim iç, kıyamete değin sarhoş olasın"diye halkı Hak yoluna davet ederdi.Kimse emrine karşı gelmezdi.Dinleyeni cezbe alıp tövbe eder, arkasına düşüp giderdi.Aziz de onları hal ehlinden oluncaya kadar himmet eder, yetiştirirdi.Bu hali garip göründü ,istidrac denildi.Bosnanın alimleri ve şeyhleri mahkemeye toplandılar:"Bu ümmi adamdır.mürit tövbesine gücü yetmez"dediler.Zahir üleması:"Bu fesat çıkarıp ortalığı karıştırabilir,"diye şikayet ettiler.Kadı efendi durumu İstanbul'a bildirdi.Müftü Ebussuud'dan fetva istendi.O da bazı tarikat şeyhlerinden fetva istediğinde
"Cahil ve nakıstır, tam yetişmemiş, dördüncü esmada kalmıştır.Bundan başka, daha önce zamanın allamesi müftü üs skaleyn Kemal Paşazade'nin fetvasıyla katledilen Oğlan Şeyhi tarikindendir"dediler.Bunun üzerine Müftü Ebussuut katli için fetva yazıp verdi.Hicri 969 da Divoğlu çeşmesi önünde katledildi.Aşık ihvanından bazısı cellada para vererek cesedini alıp Silivri kapısı dışında defnettiler.Kabri ahbab arasında malumdur.