İnsanlar içinde Peygamberlerden sonra efdal olanı Hz.Ebubekir-i Sıddıktır.Sonra Ömer ül Faruk sonra Osman-ı Zinnureyn sonra Aliyyül Murteza hazretleridir.(Allah onların cümlesinden razı olsun)İşte bu zatlar Hülefai Raşidindir.Halifelikleri bu tertip üzeredir ve otuz senedir.Bu hususta peygamberimiz"Benden sonra ,hilafet devri olacak,otuz sene sürecektir.Hilafetten sonra da padişahlık ,devri olacaktır"buyurmuştur.
Bütün Müslümanlara Kendilerine bir imam,reis tayin etmeleri bil'icma vaciptir.Resulullah (sav)"Bir kimse zamanının imamını bilmediği halde ölürse ,Cahiliyye devri ölümü gibi ölür"buyurmuşlardır.Böyle bir reise ihtiyaç vardır.Zira yapılması zaruri olan şeylerin bir çoğu ,onun varlığına bağlıdır.Ahkamın(hükümlerin)tatbik edilmesi,cezaların verilmesi,ordunun hazırlanması,hudutların düşmana kapatılması ve bunlara benzer şeyler.Bir imam nasbetmekte(seçmekte)fesat artması ihtimali ise itibar edilecek bir ihtimal değildir.imamın Kureyşten tercih edilmesi Efendimizin hadisine göre şart koşulmuştur:"İMAMLAR KUREYŞTENDİR"Aynı zamanda imamın mutlak bir imanı kamil sahibi olması da şarttır.Çünkü ayet-i kerimede :"Allah ü Teala müminler üzerine kafirlere bir yol vermemiştir"buyurmaktadır.Kadınlık,çocukluk,kölelik ve delilik hallerinde umum işlerin yürütülmesine ve tasarrufunda bir çok noksanlar ve kusurlar ortaya çıkar.Bu bakımdan kölelerden kadından,çocuktan ve deliden reis olmaz.imam siyasi olmalıdır.ilmi ile,hükümleri infaza muktedir,islam kaidelerini korur ,mazlumun hakkını zalimden alır ve diğer şartlara haiz olmalıdır.Bu şartlar haleldar edilecek olursa ,imam seçmekteki maksat haleldar edilmiş olur
İmamın zamanın efdali olması da şart değildir.Zira olabilir ki ,müsavi hatta fazilette aşağı olan kimseler arasında millete yarayacak veya yaramayacak hususları daha iyi bilen kimseler bulunabilir.İmam zulmü ve fıski nedeniyle azledilemez. Fasık ve zalim hükümdarlara ,büyüklerimiz bağlanmışlardır.Hiçbir zaman onlara karşı gelmeyi caiz görmemişlerdir.Her ne kadar zalim de olsa ,selefin icmai ile sabittir ki işlerimizi yürüten idarecilere ve hükümdarlara karşı gelmek caiz değildir.Keza onlara itaatsizlik etmekte caiz değildir.Çünkü onlara itaat,Allah'a karşı isyanı emretmedikleri sürece farzdır ve Allah'a taattır. Çünkü Allah Teeala: Allah'a itaat ediniz. Resulullah'a ve sizden olan Ulül emre itaat ediniz"diye emretmektedir.Bilakis sabır ve tahammül göstermek ve onlara ıslah olmaları ve zararsız hale gelmeleri için duada bulunmak lazımdır.Zira onların salahı halkın salahı demektir.Onlara beddua etmek doğru değildir.Onların kötü olmalarını istemek milletin işlerinin iyi gitmemesini istemektir.
Hükümdarların iyisi ile de kötüsü ile de cihada gitmek,hacca gitmek meşruiyeti kıyamete kadar devam edecektir.Zira Resulullah:"İster adil olsun,ister zalim olsun,kitap ile amel eden her emirle cihada gitmek vaciptir.)buyurmuştur.Keza Ehli kıble olan herkesin arkasında namaz kılmakta caizdir .Resulullah:"Salih ve facir herkesin arkasında namaz kılınız"buyurmuştur.Herkesin namazını kılmakta böyledir.Hazret-i Peygamber sav "Ehli kıbleden olan kimsenin namazını sakın bırakmayınız"buyurmuştur.(İmam Birgivi hazretlerinden)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder