İnsanın hakikatının,lisan-ı isti'dad ile(Kabiliyeti gereği) talebi üzerine ilmi ilahide talep ettiğinin tüm hükümlrine Kaza denir.Alemi şehadet dediğimiz bu alemde de ba ilahi hükümlerin an be an zuhura gelmesine de kader denir."Kader","Kazanın"tafsilidir.Kul,ezelde lisanı istidad ile ne talep etmiş ise Hakk onu vermiştir.ve bu şehadet aleminde de kul irade ve ihtiyarını bu istidadının sevki ile fiilen yine onu talep etmiş ve Hakk dahi onu halk etmiştir.Hakk tarafından cebir yoktur.Cebir ancak her mazharın kendi hakikatından yine kendisine vaki olur.Bu nedenle kaza-yı ilahi,insandaki tercih etme gücünü ortadan kaldırmaz.Belki ihtiyarını tahrik eder.Bu husus şu örnekle anlatılabilir:Hırsızı,polis yakalayınca hırsız kendini müdafaa eder:"Yaptığım bu hırsızlık hükmü ilahi icabı idi".Hakim de şöyle cevap verir:"Ey benim iki gözüm.Benimde bu hükmüm ilahi kazanın gereğidir.Tüm bu ezel hadisesini bir an unutalım da Yaşadığımız bu anda,bize verilmiş irade ve ihtiyar nedeniyle Cenabı Hakk'ın bize kitap,peygamber ve Evliyası vasıtasıyla görsel olarak gösterdiği emir,nehiy,vad ve vaid'e uygun davranış sergiliyelim ki Cebir ejderhasından zarar görmeyelim.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder