21 Haziran 2025 Cumartesi

MUHYİDDİN İBNİ ARABİ

 MUHYİDDİN İBNİ ARABİ

27 Temmuz 1165 de Eendülüs’ün Mürsiye şehrinde varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir

On beşli yaşlarda inzivaya çekilir iç dünyasını dinlemeye çalışırdı.Halveti esnasında Hak Teala’nın ona açtığı kapılar nedeniyle zamanın kadısı İbni Rüşt’ün kulağına ulaşmıştı.İbni arabi ile tanışmak istedi.Babası İbni arabi’yi ona götürdü.İbni rüştün yanına girdiğinde  İbni Rüşt ayağa kalktı ve onu kucakladı.bundan sonrasını İbni arabi şöyle anlatır:”Evet” dedi, ben de  “Evet” dedim.Mutluluğu arttı..İşte ben ona mutluluk verdiği şeylin ne olduğunu anladım ve “Hayır” dedim. Bunun üzerine bozuldu ve yüzünün rengi değişti.Düşündüğü şeyde şüpheye düştü ve bana “ Senin keşf ve feyz-i ilahin neticesinde bulduğun şey , bizim nazar yolu ile bulduğumuz şey midir? Dedi.Ben ona hem “Evet”, hem “Hayır” dedim.Ancak bu “Evet” ve “Hayır “ arasın8da aniden ruhlar bedenden          fırladı ve ne demek istediğimi anladı.Buna muhalif mi muvafık mı olduğunu anlamak üzere babamdan bir kez daha görüşme talebinde bulundu.”Bir dizi inceleme yapmadan böylesine bir halvete girmekle bana bu zatı gösterdiği için Rabbime şükrederim” dedi.Bana kapı araladı ve oradan göründü.”. İbni Arabi, İbni rüşt ile ikinci kez görüşmeyi ısrarla istedi ve bu zatı kendi sureti ile beraber gördü.İbni Rüşt görüşmeyi bilmedi, sadece İbni Arabi bildi.” Sureti ile onu benim vakıama getirdi.araya önce perde kondu.Ben onu görüyordum ama o beni hiç göremiyordu.Yedi mertebeden her biri diğerinin perdesidir.Dıştan içe baktığın zaman göremezsin ama içten dışa baktığın zaman görürsün.Aynalı sistemler gibi bu perdeler de böyledir.Üst altı görürama alt üstü göremez.”Bunu nüzerine bizim muradımızın böyle olmadığını görerek onunlu bir kez daha görüşme talebinde bulundum” Buna bir zatın cevherini görme isteği denir.Ona cevher gözü ile bakar.Onun cevherine bakar ve der ki:” İleride büyük bir kişi olacak veya hiçbir şey olmayacak” İşte arifler bir kişiye böyle bakarlar.İbna arabi de İbni Rüşd’ün cevherine baktığında yollarının ayrı olduğunu görür  v e bir kez daha görüşme talebinde bulunmaz.Cevher değişmez.Ancak çok istisnai durumlarda ancak Rabb tarafından değiştirilebilir.

İlk halvetlerinde bütün peygamberlerle giörüşmeleri oldu.İsmini dahi bilmeden peygamberlerle görüşüyorduBirden fazla görüştüğü kimse Hz.Muhammed SAV dir.On beş yaşında bir görüşmesinde Hz.Peygamber ona “ Bana sımsıkı yapış, kurtulursun” der.bu işaret üzerine “Hz.Peygamber bundan acaba neyi kasteddi?” diye düşünür ve bu işareti O’nun sünnetine ittiba şeklinde anlar

İbni arabi’nin 645 eserinden ancak ikiyüz kırk küsürü bugüne ulaşabilmiştir.Kehf suresinin 60.ayetine kadar 64 ciltlik tefusiri vardı.Ancak bu tefsir günümüze ulaşamamıştır.Sefer Yetzirah yani Kabala’nın ana metni kuzey ispanya’da bulunmuştur.İbni arabinin vefatından kırk yıl sonrasına tekabül eder VVe Lyon Üniversitesinden bir profesör ortaya çıkarmıştır ki en eski Kabala  aslında İbni Arabi’nin bir eserinin aynen İbranice’ye tercümesinden ibarettir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder