MUHYİDDİN İBNİ ARABİ
İbni arabi hazretleri derslerine “Bismillahi Fatihi’l-vücud” yani “vücudu
açan allah’ın adıyla” diye başlar imiş.”Hak Teala’dan , O’nun sıfatlarından,
başka bir şey yoktur.Hep O’ nunladır,O'ndandır, O’nadır.Tasavvuf , biz Tanrı’ya
ulaşamayız, O’na uzağız, anlayışına hoş bakmaz.”Tanrı eğer bizden bir an dahi
ayrılsaldı biz olmazdık” der İbni arabi.O kadar bizimle ve zuhuru o kadar
kuvvetli ki biz O’nu göremiyoruz.Tıpkı gece karanlığında el fenerini yüzümüze
tutan birinin yüzünü göremeyişimiz
gibi.Sufiler de diyor ki ; O’nun nuru aramıza perde oluyor. Tanrı zaten hep var
ama perdeyi kaldırıp O’nu keşfetmemiz gerekiyor.Bunun için söz konusu
epistemolojik tecrübelerin yaşanması gerekiyor. Ancak burada “Her şey
Tanrı’dır” düşüncesi değildir.Tasavvuf , materyalist felsefeden burada
ayrılır.Tanrı’nın yalnız kendisi en üst mertebededir ve diğer mertebeler O’nun
yansımaları sıfatlarıdır.Bu, vahdetül vücuddur.Tasavvufa göre bilgi ancak keşif
ile elde edilir.Zira bilgi insanda mündemiçtir.Bu anlamda insana çok önemli bir
mevki verilmiştir.Tecelli edile n”logos” tur.Yani Tanrı bilgisi insanda
kodlanmış fakat nefsin perdeleri ile
perdelenmiştir..Ancak bu perdelerin kaldırılmasıyla “insan-ı Kamil” olma yoluna
adım atılmış olur.Bütün toplumun inasnı kamillerden oluşu çok ütopiktir.Bir
kötü bir kişiyi etkilerken bir insan-ı kamil birçok kişiyi etkiler.Yani iyilik
daha seri çalışır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder