Hatay Dörtyol'da yaşayan Hacı Bekir uzun şu vakıasını anlattı.Mana aleminde ben, Necib sultanım ve Nakşi Şeyhi Ziya efendi hazretleri,Ziraat bahçesinin kapısında ,teftiş için bahçeye gelen Ladikli Hacı Ahmet efendiyi bekliyoruz.Mübarek kapıdan dışarı çıktı bize doğru geldi ve Necib Sultanla sarılarak birbirlerini öptüler.Yürümeye devam ettiler ancak ne bana nede Ziya efendiye bakmadılar.Yürüyerek gider iken sağ tarafta bir tarlanın haymesi üstünde necib Sultan uzanmış yatmakta.Ziya efendi bana elini uzatarak elinin içini öpmesini istedi.Bende el içi öpmenin manasını bilmeyerek elini öptüm.Necib Sultanım bana kızdı niçin elinin öptüm diye.Ben binbir özür getirip ayaklarını öperek gönlünü almaya çalıştım.Sonra yolun solunda dinlenme tesisi gibi bir yerde Ladikli Ahmet efendi ve bir takım dervişler oturmaktalar.Ben yere diz çöktüm ve hale girdim.Ancak hertarafı görmekteydim.önümü arkamı sağımı solumu.Etraf çok küçük bembeyaz kumcuk şeklinde çakılla dola idi.o kadar düz idi ki ne dağ var ve ne deniz.Bir müddet sonra secdeden kalkarken "!Şebekeyi Resulullah" dedim.Ladikli Ahmet Ağa'nın yanında bir zat var idi.ben secdeden kalkerken o "Dünyaya secdeli gelmiş" dedi.Yaptığım secdeden dolayı alnım parçalanmış kan akmakta idi..Zikir bittikten sonra LadikliHacı Ahmet Efendi elini uzattı ve avucunun içini öptürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder