21 Aralık 2024 Cumartesi

YEMEKLERİN DİLİ

YEMEKLERİN DİLİ

 Konyanın yetiştirdiği büyük mücahitlerden Hacı Veyiszade Mustafa efendi hazretleri anlatır.1930 lu yıllarda Konya' da müslüman dünyasının her tarafından gelmiş muhacirler olduğu gibi,VAn isyanı nedeniyle Konya'ya sürgün gelmiş kimseler vardı.Hattabunların arasında Ehlibeyte ait kişiler vardı.Zenginler davet edince , o fakirleri de çağırırlardı.Hacı Veyiszade Mustafa efendi, o muhacirlere ayrı ayrı iltifat eder ,gönüllerini alırdı.Bunların içlerinde Derviş Hüseyin isimli bir gariban vardı.Güzel yemekleri sever ,kalan yemekleri tabakları güzelce sünnetlerdi.Yemeğe başxlamadan önce Mustafa efendi ona sorardı:

"Derviş Hüseyin, bu nimetlerin dilini ben bilmiyorum.Sen anlıyorsun bunların dilinden.Ne diyor bu nimetler? Söyle de bunlar da dinlesin"

Derviş Hüseyin sözü alır:"Hoam, bu nimetler diyorlar ki: Allah'ım bizler ne bahtiyar nimetleriz ki, aşlarken bismillah deyip, doyduktan sonra elhamdülillah diye şükreden kullarının midesine gidiyoruz.; bizi bunlar yiyor.Allah muhafaza! Ya bizler , meyhanede meze olsaydık, halimiz nice olurdu? Besmelesiz insanlarn kursağına girse idik...Nebahtiyarız ki başlarken bismillah , doyuncaelhamdülillah diyen kullarının vücuduna katıldık diyorlar efendim...." Bunun üzerine Hacıveyiszade Mustafa Efendi "Ey ihvanı din. Haydi öyle ise aşk u şevk ile yiyelim de kemali afiyetle , elhamdülillah veş şükrü lillah "diyelim demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder