Hak Teala kader sırrına ait de olsa sebeb örtüsü altında hadiseleri tecelli ettirmiştir. Her devletin doğup gelişip batması Hak Teala'nın iradesi dahilinde olmakla birlikte zahirde bu batışın sebeplerini aşikar etmiştir. Osmanlının batış zamanına denk gelen Sultan Abdülaziz Han, Sultan Abdülhamit Han ve Sultan vahdettin devri en zor devir idi. Bu tükenişin zahiri sebepleri arkasında bu üç padişahın etrafında bulunan yüksek idarecilerin ihaneti, işbirlikçiliği, rüşvet, içki ve fuhşa müptela olmaları yatar. Şüphesiz dürüstler yok değildir amma batış devri bir defa başlamıştır. Dönüş mümkün değildir. Sırrı kader tecelli etmiş olup mürekkep kurumuştur.
Hain, işbirlikçi, satılmış, rüşvetçi, içki ve kadın düşkünü olan yüksek rütbelileri Sultan Abdülaziz ve Abdülhamit dönemleri için sıralarsak:
ALİ VE FUAT PAŞALAR
Her ikisi de tanzimatla başlayan Batılılaşma hareketinin bir numaralı amili Reşit paşanın yetiştirmeleridir. Her ikisi de rakı müptelasıdırlar. Bu densiz adamlar Padişah'ı ecnebi sefirlerle tehdit ederek de işlerini yürütmekteydiler. Ali Paşa beş defa "Sadrazam", yedi defa da "Hariciye Nazırlığı (Dışışleri Bakanlığı) yapmıştı. Ali Paşanın vefatında cenaze namazını Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Osman Efendi namazını kıldırdı. Tezkiye için cemaate dönüp "Bu zatı nasıl bilirsiniz" diye sorunca cemaatten La(Hayır kötü) yahut Neam(evet iyi) şeklinde hiçbir cevap çıkmamıştır. Herkesin ağzı kilitlenmişti. Bu hal dehşetli tesir bırakmıştı. Hariciye bakanı iken dairesine ermeni memurları doldurmuştu. Fransızlara hoş görünmek için. Paris sulh görüşmeleri sırasında Rusların Kafkaslar ve kırımdaki toprak kazanımlarını geriye itebilmek için itiraz edeceklerini İngiliz sefiri belirtmesine rağmen Osmanlı Devleti adına bu görüşmeye katılan Ali paşa Bizce oralar o kadar önemli değil" demesi üzerine İngiliz sefiri:(Glerandon) "Ben bir Türk'den fazla Türk olamam ki" diyerek paşaya karşı itirazını belirtmiştir. Rüşvetciliği, masonluğu, kindarlığı, kıskançlığı hususunda ittifaki kanaat mevcuttu.
FUAT PAŞA.Üstadı Reşit paşa gibi ilk masonlardandı. 1868 de Nis de vefat etmiş, cenazesi İstanbul'a getirilip türbesine götürülürken cenazeyi takip eden herkes gülmekteydi. Bir Ramazan günü debdebeli şekilde Beyazıt camisine gelmiş ancak içeride yer olmadığı için son cemaat mahallinde namaza dururken arkasındaki yaverlerine namaz kılmalarını söyler,Yaverler "Abdestimiz yok "demesi üzerine Paşa gülerek "Kimin abdesti var" der ve imama uyar.
MİDHAT PAŞA. Masondur. Sadrazamlığa geldiği esnada Fransız ve İngiliz borsalarında Osmanlı Kağıtlarının değeri %5 artmıştır. Bu artışı bileceği için bir gün öncesinden külliyetli miktarda borsa kağıdını bankerinden almış ertesi günü bu kağıtlar %50 değer kazanmıştı. Bu şekilde bir anda servetine servet katmıştır. Frengi hastalığına müptele içki düşkünü idi. Sultan Abdülhamit, sultan Abdülaziz'in cinayetine ilişkin açılan mahkemede suçlu bulunmuş, idamına karar verilmişse de bu cezası sürgüne çevrilmiş ve gönderildiği yerde vefat etmiştir.
MÜTERCİM RÜŞTÜ PAŞA-ŞEYHÜLİSLAM HAYRULLAH EFENDİ-ŞİRVANZADE RÜŞTÜ PAŞA Sultan Abdülaziz'i çökerten çetenin elamanları idi.
Hain, işbirlikçi, satılmış, rüşvetçi, içki ve kadın düşkünü olan yüksek rütbelileri Sultan Abdülaziz ve Abdülhamit dönemleri için sıralarsak:
ALİ VE FUAT PAŞALAR
Her ikisi de tanzimatla başlayan Batılılaşma hareketinin bir numaralı amili Reşit paşanın yetiştirmeleridir. Her ikisi de rakı müptelasıdırlar. Bu densiz adamlar Padişah'ı ecnebi sefirlerle tehdit ederek de işlerini yürütmekteydiler. Ali Paşa beş defa "Sadrazam", yedi defa da "Hariciye Nazırlığı (Dışışleri Bakanlığı) yapmıştı. Ali Paşanın vefatında cenaze namazını Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Osman Efendi namazını kıldırdı. Tezkiye için cemaate dönüp "Bu zatı nasıl bilirsiniz" diye sorunca cemaatten La(Hayır kötü) yahut Neam(evet iyi) şeklinde hiçbir cevap çıkmamıştır. Herkesin ağzı kilitlenmişti. Bu hal dehşetli tesir bırakmıştı. Hariciye bakanı iken dairesine ermeni memurları doldurmuştu. Fransızlara hoş görünmek için. Paris sulh görüşmeleri sırasında Rusların Kafkaslar ve kırımdaki toprak kazanımlarını geriye itebilmek için itiraz edeceklerini İngiliz sefiri belirtmesine rağmen Osmanlı Devleti adına bu görüşmeye katılan Ali paşa Bizce oralar o kadar önemli değil" demesi üzerine İngiliz sefiri:(Glerandon) "Ben bir Türk'den fazla Türk olamam ki" diyerek paşaya karşı itirazını belirtmiştir. Rüşvetciliği, masonluğu, kindarlığı, kıskançlığı hususunda ittifaki kanaat mevcuttu.
FUAT PAŞA.Üstadı Reşit paşa gibi ilk masonlardandı. 1868 de Nis de vefat etmiş, cenazesi İstanbul'a getirilip türbesine götürülürken cenazeyi takip eden herkes gülmekteydi. Bir Ramazan günü debdebeli şekilde Beyazıt camisine gelmiş ancak içeride yer olmadığı için son cemaat mahallinde namaza dururken arkasındaki yaverlerine namaz kılmalarını söyler,Yaverler "Abdestimiz yok "demesi üzerine Paşa gülerek "Kimin abdesti var" der ve imama uyar.
MİDHAT PAŞA. Masondur. Sadrazamlığa geldiği esnada Fransız ve İngiliz borsalarında Osmanlı Kağıtlarının değeri %5 artmıştır. Bu artışı bileceği için bir gün öncesinden külliyetli miktarda borsa kağıdını bankerinden almış ertesi günü bu kağıtlar %50 değer kazanmıştı. Bu şekilde bir anda servetine servet katmıştır. Frengi hastalığına müptele içki düşkünü idi. Sultan Abdülhamit, sultan Abdülaziz'in cinayetine ilişkin açılan mahkemede suçlu bulunmuş, idamına karar verilmişse de bu cezası sürgüne çevrilmiş ve gönderildiği yerde vefat etmiştir.
MÜTERCİM RÜŞTÜ PAŞA-ŞEYHÜLİSLAM HAYRULLAH EFENDİ-ŞİRVANZADE RÜŞTÜ PAŞA Sultan Abdülaziz'i çökerten çetenin elamanları idi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder