Hak Teala'nın yarattığı kainatta ilahi tayine dayanan bir takım kanun ve kaideler vardır. Dinde "adetullah" veya "sünnetullah" denilen bu kaideler
değişmez ve değiştirilemezler. Hak Teala alemi ihtilaf yani zıtlıklar ve farklılıklar üzerine tesis etmiştir. Bu zıtlıklar birbirlerini yok edemezler.Ancak aralarında ebedi bir galebe nöbetleşmesi vardır. Bu temel vasıf, Allah'ın "camiül-ezdad" olması, yani zıt sıfatları birleştiren olmasının bir neticesidir. Zıtlardan birisi galebe halinde iken öteki mağlup olarak hazır bulunur. Bu kural İman ve küfür zıtları için de geçerlidir. HADİ ve MUDİLL Hakkın sıfatıdır.ikisi birbirine zıttır. HAYY ve MÜMİT sıfatı da birbirine zıttır.
Kainatın ilahi takdirle tabi bulunduğu ikinci bir esas kaide de her varlığın "Fanilikle mahkum" bulunmasıdır. Hak teala "Beka " sıfatını Zatı uluhiyetine tahsis buyurmuştur ve bu sıfattan hiçbir varlığa nasip vermemiştir.
Bu nedenle Kainat ebedi bir değişikliğe mahkumdur. Bütün varlıklar Kemalden zevale, zevalden kemale doğru daimi bir değişim içindedir. Hiçbir varlık aynı hal üzre sabit kalma imkanına sahip değildir. Bu ilahi kaidenin istisnası yoktur. Cenabı Hakk'ın bu alemi yaratmaktan muradı ilahiyyesi insan ve cinlerin idrak ve iktidarları seviyesinde "BİLİNMEK" ve bu bilmenin vicdani bir neticesi olarak İBADETLERLE TEKRİM OLUNMAKTIR.Bunun Hak Teala yanındaki makbul şekli ve muhtevası İSLAM ile kaimdir. Böyle olduğu halde Resulullah Efendimiz (sav) "Bu din garip başladı, garip bitecektir" buyurmuştur.
Bu dünya alemimizdeki zıtlar arasındaki galebe nöbetleşmesi ani olmayıp bir tedric (yavaş yavaş) kanuna tabi kılınmıştır. Müşahede olunan ani oluşlar dahi yine bu kanunun tabi olduğu hazırlık safhasının neticesidir.
Zıtlar arasındaki bu nöbet değişimin vakti her varlık için ayrı ayrıdır. Karanlık ve aydınlık arasındaki bu nöbetleşmeyi 24 saat olarak gözlemlerken mevsimler arasındaki bu nöbetleşmeler örneğin yaz ve kış bir yıllık süreçtir. Her değişimin peryodu muayyen ve muntazam olmayabilir.
Hak Teala ilahi takdiri ile bir kaplumbağaya üç yüz sene ömür, bir çınar ağacına bin sene ömür, bir zeytin ağacına üç bin sene ömür verirken bir kelebeği 15 gün ömür verir, yahutta bir canlı türüne yarım gün ömür verir. Bu ilahi takdirin bir gereği olup Kemal ve Zeval bu sürelerde gerçekleşir. Çiçeklerin ömrü bir mevsimdir.
Zıtlıklar arasında nöbetti biri çıkarken diğeri iniştedir.
Bu temel kaide insanların oluşturduğu devletler içinde geçerlidir. Devletlerde bu ilahi kanuna tabidirler. Hak teala gerek yükseliş ve gerekse iniş süreçlerinde bu ilahi kural sebepler tahtında ceryan ettirir. Kainattaki ilahi iradeyi sebepler "esbab" ile örter. Marifet, sebep perdesinin arkasını bilmektir.Hak Teala "HALIK" yaratıcı sıfatını hiçbir varlığa vermemiştir.
değişmez ve değiştirilemezler. Hak Teala alemi ihtilaf yani zıtlıklar ve farklılıklar üzerine tesis etmiştir. Bu zıtlıklar birbirlerini yok edemezler.Ancak aralarında ebedi bir galebe nöbetleşmesi vardır. Bu temel vasıf, Allah'ın "camiül-ezdad" olması, yani zıt sıfatları birleştiren olmasının bir neticesidir. Zıtlardan birisi galebe halinde iken öteki mağlup olarak hazır bulunur. Bu kural İman ve küfür zıtları için de geçerlidir. HADİ ve MUDİLL Hakkın sıfatıdır.ikisi birbirine zıttır. HAYY ve MÜMİT sıfatı da birbirine zıttır.
Kainatın ilahi takdirle tabi bulunduğu ikinci bir esas kaide de her varlığın "Fanilikle mahkum" bulunmasıdır. Hak teala "Beka " sıfatını Zatı uluhiyetine tahsis buyurmuştur ve bu sıfattan hiçbir varlığa nasip vermemiştir.
Bu nedenle Kainat ebedi bir değişikliğe mahkumdur. Bütün varlıklar Kemalden zevale, zevalden kemale doğru daimi bir değişim içindedir. Hiçbir varlık aynı hal üzre sabit kalma imkanına sahip değildir. Bu ilahi kaidenin istisnası yoktur. Cenabı Hakk'ın bu alemi yaratmaktan muradı ilahiyyesi insan ve cinlerin idrak ve iktidarları seviyesinde "BİLİNMEK" ve bu bilmenin vicdani bir neticesi olarak İBADETLERLE TEKRİM OLUNMAKTIR.Bunun Hak Teala yanındaki makbul şekli ve muhtevası İSLAM ile kaimdir. Böyle olduğu halde Resulullah Efendimiz (sav) "Bu din garip başladı, garip bitecektir" buyurmuştur.
Bu dünya alemimizdeki zıtlar arasındaki galebe nöbetleşmesi ani olmayıp bir tedric (yavaş yavaş) kanuna tabi kılınmıştır. Müşahede olunan ani oluşlar dahi yine bu kanunun tabi olduğu hazırlık safhasının neticesidir.
Zıtlar arasındaki bu nöbet değişimin vakti her varlık için ayrı ayrıdır. Karanlık ve aydınlık arasındaki bu nöbetleşmeyi 24 saat olarak gözlemlerken mevsimler arasındaki bu nöbetleşmeler örneğin yaz ve kış bir yıllık süreçtir. Her değişimin peryodu muayyen ve muntazam olmayabilir.
Hak Teala ilahi takdiri ile bir kaplumbağaya üç yüz sene ömür, bir çınar ağacına bin sene ömür, bir zeytin ağacına üç bin sene ömür verirken bir kelebeği 15 gün ömür verir, yahutta bir canlı türüne yarım gün ömür verir. Bu ilahi takdirin bir gereği olup Kemal ve Zeval bu sürelerde gerçekleşir. Çiçeklerin ömrü bir mevsimdir.
Zıtlıklar arasında nöbetti biri çıkarken diğeri iniştedir.
Bu temel kaide insanların oluşturduğu devletler içinde geçerlidir. Devletlerde bu ilahi kanuna tabidirler. Hak teala gerek yükseliş ve gerekse iniş süreçlerinde bu ilahi kural sebepler tahtında ceryan ettirir. Kainattaki ilahi iradeyi sebepler "esbab" ile örter. Marifet, sebep perdesinin arkasını bilmektir.Hak Teala "HALIK" yaratıcı sıfatını hiçbir varlığa vermemiştir.
Acaba Allah'ın Beka sıfatı ilahiyesinden ahirette nasiplenecek miyiz? Çünkü cennet ve cehennemi ile sonsuz olacaksa eğer insan Beka sıfatından nasiplenmiş mi olacak ?
YanıtlaSil