Şeyh Üftade
hazretleri şöyle demiştir:İnsan zahirde iki gözü olduğu gibi kalbinde de iki
gözü vardır.Kalpteki bu iki göz açılınca kişi bunlarla sıfatların tecellisini
müşahede eder.Bu iki gözün iki de gözbebeği vardır.Fakat bunlar çok latiftirler.”insan
bu gözlerle sıfatların tecellilerini
müşahede eder”dedik.Çünkü Zat tecellisi ,ancak kalp gözünün arkasında bulunan
ve göz bebeği olmayan manevi bir gözle müşahade edilir.Fakat bu müşahede
,mülhidlerin iddia ettikleri gibi değildir.Böyle bir düşünceden Allah’a
sığınırız.Çünkü mümkün-i hakiki ,Vacibi hakikiden başkadır.Nasıl böyle olmasın
ki,Hakk’a vasıl olan salik,varlığını yok edince (madum)yok olur.Yok olan bir
şey hakkında ise hulul ve ittihad bir yana hiçbir hüküm verilemez.bilakis “ittihad”ifadesi
kullanıldığında bununla Allah’ın rızasına uygun olarak tam bir
yaklaşma(takarrub)kastedilir.Nitekim”falan kimse falan ile
müthiddir(birdir,beraberdir)denildiği zaman bu iki kimsenin,birbirinden ayrı
iki şahıs olduğundan şüphe yoktur.
Salikin Ma’dum(yok)olmasının manası ise istiğrak
denizinde ve tecelli nurları arasında kaybolup gitmesidir.Artık onun nazarında
Allah’dan başka bir şey kalmaz.Allah’a tam bir teeccüh ile yöneldiği ve
masivadan tam anlamıyla yüz çevirdiği için bakar ama kendisini dahi
göremez.Tıpkı gözlerini semaya diken kimseye yeryüzü ,doğuya çevirene de batı gözükmediği gibi.Yoksa onun
harici(görünen)varlığı yok olmaz ve ortadan kalkmaz Cenabı Hakk’ın hazret-i Musa’ya
“Sen beni asla göremezsin”buyurmasının sebebi kavminin”Allah’ı bize açıkça
göster”^(Nisa 4/153)şeklindeki arzularına son vermek içindir.Musa
(a.s) böyle hitap olununca ,kavmi bu hitaba daha layıktır.Yoksa bu hitap
Hakikatta Hz.Musa’ya nisbetle değildir.Çünkü o,defalarca tecelli saadetine nail
olmuştur. Ve Allah onu,risaleti ve kelamı ile seçmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder