Din adına ortayaçıkan ve genellikle tarikat kisvesi altında olan bazı şahsiyetler yılın 365 gününü bir dua demetiyle geçirmeyi tavsiye ederler ve her duanın dünyevi ve uhrevi karşılığını anlatırlar;dünyevi olanı rızkın ve bahtın açılması,işlerinin rast gitmesi, uuhrei olanı ise cennetteki nimetlerin çeşitliliği..Şüphesiz dua ibadetin iliğidir denir.Ancak , bugünkü şahsiyetlerin görüntüsü insanları bu dua demetleri ile uyuştuurmak ve tembelliğe çekmektir.Manevi tehlikesi ise hucurat suresinde geçen "Allah'a dinini mi öğretiyorsunuz?(Hucurat suresi) " azarına muhatap olmaktır. Kulluğu, ibadeti sevap biriktirmek şeklinde bir algı yaratılırsa, İslama girmelerinden dolayı Cenab-ı Peygamberin başına kakan bedevilerin durumuna düşülür ki İbadeti Hakk'ın başına kakmak anlamına gelir.Diğer bir anlatımla ibadet ,tesbih vedualarımıza bakıp "Ya rabbi ben senin için şunu şunu yaptım,yoruldum,maly dağıttım buna karşılık Sen de şunu şunu yap !" demek gibi bir şeydir.Muhtaç olan biziz.Allah Teala muhtaç değildir.Tüm varlık onundur.
Asıl dua, belli kelimeleri tekrarlamak değil, acziyeti, ihtiyacı hissedip O' nun takdirine razı olmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder