Evliyaullah , muhataplarının kabiliyetine göre konuşur.ve bu menzillerden9 nişane verirler.bunu yaparken birbirlerinden farklı görünen kelamlar ederler.Kimi daldığı birlik denizinin dalgalarından mest olup "Enel Hakk" demiş , kimi üzerinde seyrettiği gemiye takılıp kaldığı için uzaklıktan yakınlıktan bahsetmiştir.Bazıları varlık denizine düşüp mana ehli olmayanlara küfür gibi görünen hallerde bulunmuş , kimi sadece zahirde kaldığı için deniz kenarında bile kuru sözler söyleyebilmiştir. Deryaya dalıp inciyle beraber dönenler çeşitli kınamalara uğramış , kimi de inciyi bırakıp sedeften yani her şeyin kabuğundan , dış anlamlarından bahse dalmıştır.. Artık "Şu hadistir bu kadimdir" diye tartışanlar mı istersin , o cemalin sarhoşluğundan her yerde zülüflerden , gamzelerden bahsedenler mi , yoksa şarabı mumu dilinden düşürmeyenler mi ? İşte bütün bu kelamlar mütekellimin(konuşanın) bulunduğu makama işarettir. Halbuki hakikatse tektir.
İşin aslının ne olduğunu mutlak surette ortaya koyan pek azdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder