2 Ocak 2017 Pazartesi

DEVLET REİSİNE HAKK'I SÖYLİYEBİLMEK GÜCÜ

Mevlana Efendimizin babası Sultanül Ulema Bahaeddin Veled hazretleri vaazları esnasında sözünü çekinmezdi. Fari Razi ve ülkenin Padişahı Harzemşah’ın da bulunduğu bir cemaata vazederken:”Ey Fahri Razi, Ey Muhammed Harzemşah ve diğer bid’atçılar!Biliniz ve haberdar olunuz  ki, siz rahata kavuşup yüzbin gönlü  ve bir çok ilahi mutluluğu bırakarak kendinizi karanlığa attınız.Bu kadar mucize ve delilleri bırakıp hayallerin ardından koştunuz .Dünyanın bu kadarcık karanlığı, bir çok aydınlığı size karanlık ediyor.Karanlıkların aydınlıklara gösterdiği bu üstünlük ,nefsin egemenliğinden ötürüdür..Nefsin bu egemenliği sizi işsiz bırakıyor ve siz kötülüğe çalışıyorsunuz, İşsiz kalınca da daima kötülük ediyorsunuz.Bu nedenle karanlık, vesvese, boş hayal, insanı bozan sevdalar, sapıklıklar ortaya çıkıyor..Bundan dolayı sizde akıl yabancıdır, nefis de kendi ülkesinde egemendir.Nefsin bulunduğu o ülke şeytana aittir”dedi. Ve Maarif isimli kitabındaki sözlerini sonuna kadar anlattı. Sultanül Ulema insanları şeriat yoluna Peygamber yaşantısına davet ederdi.

(Bu gün hangi alim mevcuttur ki iktidar ve saltanat sahiplerine yaptıkları işiteki yanlışlıkları işaret edebilsin.Maalesef bu şekilde hakkı ifade edecek yüce şahsiyetlerden yoksun bir kış mevsimi yaşamaktayız.Diyeceksiniz ki böyle bir şahsiyetin nefisleri alçaltıcı sözlerini bugünün siyasileri kabul eder mi?.Etmezler.O halde hep birlikte Hakk’ın hükmünü beklemek gerekir.Çünkü Salih Peygamber kendisini inkar eden ve deveyi katleden azgınlara Hakk’ın ilahi azabını söylemişti.Hakk’ın azabının işareti Yüzleriniz ilk gün kıpkırmızı, ikinci gün safran gibi sarı üçüncü gün ise simsiyah olacaktır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder