Sa'di-i Şirazi der ki:
Buluttan bir yağmur danesi damladı.
Deryanın büyüklüğünü görünce kendinden utandı.
Derya hudutsuz bir yer,onun yanında ben hiçim.
Deryaya nisbetle benim varlığım yok sayılır
Böylece damla kendisini küçük görünce
Sedef bu damlayı can kucağında besledi.
Felek te onu bir yere ulaştırdı ki
Artık o damlada namlı şanlı bir inci oldu.
Onun bulunduğu bu yükseklik ve değer tevazuundandır.
Damla yokluk kapısını çaldı ve varlığa vardı.
Cenab-ı Hakk,bir şahsı toplum içinde yüksek ve değerli yapmak isterse tevazu sahibi bir damla gibi sedef içinde büyütür ve inci hline getirir.
Buluttan bir yağmur danesi damladı.
Deryanın büyüklüğünü görünce kendinden utandı.
Derya hudutsuz bir yer,onun yanında ben hiçim.
Deryaya nisbetle benim varlığım yok sayılır
Böylece damla kendisini küçük görünce
Sedef bu damlayı can kucağında besledi.
Felek te onu bir yere ulaştırdı ki
Artık o damlada namlı şanlı bir inci oldu.
Onun bulunduğu bu yükseklik ve değer tevazuundandır.
Damla yokluk kapısını çaldı ve varlığa vardı.
Cenab-ı Hakk,bir şahsı toplum içinde yüksek ve değerli yapmak isterse tevazu sahibi bir damla gibi sedef içinde büyütür ve inci hline getirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder