Kur'an-ı Kerimde hitab edilen kişiler "El İsrailoğulları" dese bile her sınıftan müslümana yönelik olması caizdir.
Çünkü Hz.Musa'nın devri tamamlanmış, Hz.İsa'nın devri sona ermiştir.Yahudi inancı yüzyıllardır tahrif edilmiş, Medine' civarında Beni Kureyza, Hayber, v.s yahudileri buraları yurt edinmişti.Bakara suresinin 42 ve devamı ayetlerinde "Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin", "Sizler kitabı(tevratı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde , insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyormusunuz ? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" hitapları vardır.
Ne Tevrat'ın ne de İncilin aslı bugün yoktur.Sadece kur'an mevcuttur.Ancak Kur'an ın emirleri her sınıftan müslümana yönelik olmakla bu ayetleri !Ey Sultanlar ve idareciler ! Adaletle zulmü birbirine karıştırmayın.Ey hakimler ! Doğruluğu rüşvetle bozmayın" şeklinde anlamak her fırkaya teşmil etmek gerekir.
Ayet her ne kadar İsrailoğullarına has ise de onlar gibi davranan herkesi içine alır.Hakk'ı değiştirip iptal etmek için rüşvet alan veya öğretmek üzerine farz olan şeyi öğretmeyen, öğretince de karşılığında ücret alan kimseler de ayetin muhatabıdır.
Efendimiz buyurmuştur:" İlmi Allah'ın rızasını kazanmak için değil , arzu ettiği dünyalığa uulaşmak için öğrenen kimse kıyamet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz."
Takva sahibi , ilmi tavsiye ve nasihatı karşılığında ne bir ücret, ne de bağış alabilir.Her zaman hakkı açıkca beyan eder, bu hususta gönlüne hiçbir tereddüt ve korku getirmez..Nitekim Efendimiz buyurmuştur:"Hiçbiriniz, nerede olursa olsun, birinden korkmak sebebiyle hakkı söylemekten ve yerine getirmekten geri durmasın"
Ayet :"Allah yolunda cihad ederler ve kınayanın kınamasına aldırmazlar"(Maide 5/54)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder