Vahdet-i vücud tefekkürle anlaşılacak bir inanç değildir.Bu hal zevk ve vicdanla ilgili olup tevhid makamları yaşanılmadan anlaşılmaz. İslam mutasavvıfları tevhid makamlarının dört aşamada zevkan idrak edilebileceğini belirtmişlerdir.Bu makamlar,"isimler tevhidi,fiiller tevhidi, sıfatlar tevhidi, zat tevhidi" şeklinde adlandırılır.Vahdeti anlayan kişi bu alemde gözümüze takılan paradoks tecellileri gönlünde sindirerek sen ben demeği terk eder "O" der.bu nedenle Hakk'ı gerçek sevenler "Ben" den "sen"e; "sen"den "O" na yükselerek bunların hepsini cem ederek içinde nefsinin de bulunduğu ahadiyyet deryasında kaybolacaktır.Bu birlik deryasında fert cemaatla, cemaat fert ile aynileşecek ve ortaya "Biz deryası" çıkacaktır.Yunus'un dilinden söylenirse:x
"Birlik diyenin katında sen-ben demek hiç yok durur/Yunus dilin sen yumşattın marifet söyler iken"
"Nice yıllar biz anda cem idik can kanında/Hakikat aleminde marifet söyler iken" "Bizi biz koyalım anlar biz olalım/Birliği duyanlar ikilik koyalar" "Adımız miskindir bizim düşmanımız kimdir bizim/Biz kimseye kin tutmazız kamu alem yardır bize"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder