İMANIN GELİŞMESİ-KUVVETLENMESİ
İman ve İslam lafızları, mudğa (embriyo) veya şekillenmiş cenin gibidir. Eğer ona(imana) sıdk ve aşk yakın olursa canlanır. Nasıl ki cenin, annesinden ayrıldıktan sonra zevk ve eğlenceyi kendi cinsinden olan çocuktan alır ve beslenir, iman da itaat, ibadet ve zikri Hüda'dan yardım alarak kuvvetlenir , kemal bulur.Bundan dolayı Hak Teala hazretleri "amenüzkürullaha zikran kesira"(Ey iman edenler Allah'ı çokca zikredin)-Ahzab suresi 33/41. Zira her zikir bir şahıs gibidir. Zikri çoğalttığında bir çok şahısları bir araya toplamış gibi olursun. Şüphesizdir ki cemaatin bulunduğu yerde rahmet ve sevap da ziyade olur."el-cemaatu rahmetün" ün hakiki manası budur. Her ne kadar ehli zahir mescit cemaatini ve halk kalabalığını kastederler ise de. O cemaat bunun mecazıdır. Asıl cemaat zikir çokluğudur.
İnsan, canının içindeki imanı zikrullah ile durmaksızın artar, kuvvetlenir. Dilin kabulü imanın lafzıdır.İmanın canı tasdikidir. Bir kemsenin imanı dürüst olmazsa , nur-ı ilahi onun canı olamaz. Cihanda yetmiş iki millet vardır. Her biri diğerinin imanından(itikadından) uzaktır. Bunların bir tanesi doğru, diğerleri eğridir. Yetmiş iki millet Hüda'ya kavuşmayı umarlarsa da, içlerinden kurtuluş ehli bir tanedir. Doğru fırka ,o bir tek kurtulan fırkadır. Bu şahıslar Hak yanında makbuldur
Nur-ı Hakk'ın canına yakın olmasını istersen, bir nefes bile Allah'ı anmaktan geri durma. Ta ki her zikrinden bir nur hasıl ola. Candan "La ilahe illallah" dersen her zikir sana yeni bir can bağışlar. Zikreden dil cenin gibidir. Onun canı , kalbin tasdikidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder