"Altın gibi bir kalbi var"deriz ama insanlar,hep beyne itibar ettiğinden bu söz sadece bir acıma hissi gibi gelir.Toplum Kalp olayını hiç önemsemez.Çünkü,dünyalık kazanmaya,mevki kapmaya şartlanmış bir kişi,bedi duygular,ince duygulara uzaktır.Resmi kurumda kuyruğa girmeden işini içeride bir tanıdık vasıtasıyla beklemeden yaptıran bir kimse toplum nazarında akıllı,kabiliyetli,iş bitirici adam olarak payelendiğinden zerafet,incelik,ferağat,özveri,yeratılana saygı kaybolmuştur.Çünkü akıl esas alınmıştır.Ki aklı meaş denilen günlük işleri düzenleyen bu akıl günümüzde değer ölçüsüdür.Yarını düşünen,ahireti düşünen,ruhu düşünen akıl ise hiç gündemde değildir.Bloğun bir önceki yazısında Büyük devletler ,konuya uzman onlarca,yüzlerce kişiden oluşan bir istişare heyetinden çıkan kararla konuşup iş yaptıkları için yanılmalarının az olduğu,şişmanlıklarının olmadığı ifade edilmişti.Biz kalbimizle akletmeyi,kalbimizle anlamayı unuttuk."Mümin'in ferasetinden sakınınız"hadisi okunur ancak bu ferasete nasıl sahip olunacağı hiç anlatılmaz.Çünkü,bu anlatılacak olursa altında mutlaka bu irfanı oluşturan Tasavvuf usulü ,Bir mürşidin,şeyhin zarureti ortaya çıkacaktır.Bu da bir selefi olan diyanetin işine gelmeyecektir.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder