Dini otorite,topluma innç konusuda yön veren merciidir.Şüphesiz bu insan esaslı olmalıdır.
Çünkü,İslamiyette kur'an denilen anayasa , bir mushaf(Kitap)olan Kitapla özdeşleştirilmiş,insandan ayrık tutulmuştur.Mashafa hürmet ziyade iken insan'a hürmet ikincil derecede tutulmuştur.Allah'ımızın istek ve arzuları ismine Kur'an,ismine Furkan,İsmine Kitap,ismine ilmi hakikat denilen bir insan gönlünde hıfz ve muhafaza edildiği,o insan tarafından insanlara çıkartılarak ifşa edildiği gerçeği nedense hiç ifşa edilmemiştir.Çünkü,Selefi,Kelami,Zahiri,Vahhabi anlayış bu fikre hiç imkan vermemiştir.Bu nedenle,dünyanın gidişatı,Devletlerin gidişatı,olayların izahı Allah Penceresinden bakılarak yapılmamıştır.İktidarı ele geçiren islamcı güç,Siyasal islamcı kesilerek bir gurubun,bir partinin,bir ailenin gücü olarak benimsenmiş,islami yaşantıyı,siyasal iktidarın yaşamasına eş değer olarak tutmuştur.
Halbuki ,Cenab-ı Hakk,dünya günlerini insanlar arasında nöbetle çevirdiğini beyan ettiğinden,karşı görüşte olanlara Cenab-ı Hakk'ın iktidarı bahşetmesi durumunu bir türlü kabullenememişlerdir."Hayrihi ve şerrihi minallahi Telala"yı amentüde dilde söyleyenler,bunun günlük hayatta tecellisine itiraz etmektedirler.Bugün İran'da Ayetullah'lık bir makamdır.Yaşayan bir Ayetullah fetva verebilir.Humus denilen kazancın beşte birini Ayetullahlara vermek bir gelenektir.Bu nedenle Ayetullapların ekonomik bağmsızlığı mevcut olduğundan siyasi otoriteyi memnun etmek amacını gütmezler.Serbestçe konuşabilirler.Fetvalarını verirken yöneticilerini memnun olup olmayacağı hesabı içine girmezler.Bu durumla ülkemiz kıyas edildiğinde,maaş ve memuriyeti siyasi iktidara bağlı olan din kadrosu göbek kordonundan bağlı olduğu bir müesseseyi hiç eleştirebilir mi ?Hatasını.yanlışını,sapmasını hiç söyliyebilir mi?Hele üstüne üstelik trilyonluk mersedes içinde bunu düşünmek hayaldir.
Mevlana Vakfı İSKENDERUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder