Yer Halep.Bugün harabeye dönmüş bu şehir,Mevlana Efendimizin evlatlarına mekan olmuştu.Halep Mevlevihanesi,Türkiyede kapatılan mevlevi dergahlarının idare merkezi olmuştu.Bu şehirde Hz.Muhyiddin ibni arabi üç yıl kalmıştı.Halep hükümdarı Zahir bin el-Melik şeyhi çok sever onun bir dediğini iki etmezdi.Melik'in de bulunduğu bir mecliste,Şeyh; yüz on sekiz mesele açmıştı.Melik hepsini yerine getirdi.Bu meselelerden biri, Melik'e yakın olmuş ancak yaptığı bir hata nedeniyle idamına hükmedilmiş birisi ile alakalıydı ki Melik bu şahsın idamının çok gizli tutulmasını istemişti.İbni arabi şu şahsın affını istedi.Sultan Zahir'in rengi değişti ve :"Bir sultan her şeyi affeder ama üç şeyi affetmez:Sultanın haremine dil uzatmak,sırrını ifşa etmek,mülkü hakkında ileri geri konuşmak.Bunlar saltanatın affetmeyeceği şeylerdir.Sözünü ettiğin adam saltanatımız hakkında ileri geri konuşmuş,sırlarımızı ifşa etmiştir.o yüzden öldürülecektir"dedi.Şeyh gülümseyerek Melik'e şöyle söyledi:"Sen sultanların izzetini taşıdığını ve bir hükümdar olduğunumu vehmediyorsun?Vallahi bütün alemde affetmeyeceğim hiç bir suç yoktur.,halbuki ben sadece senin tebaandan biriyim.O halde nasıl oluyorda bir adamın şeiratı ihlal etmek mesabesinde olmayan bir suçunu affetmiyorsun?Senin yüceliğin pek de ölçülü!"Sultan bu söze şaşırdı,mahcub oldu ve hemen bu şahsı affettiğine dair bir yazı yazdı.İbni arabi hazretleri sultana şunları söyledi:"Bu adama ceza olarak ,senin yanındaki rütbesini indir.Çünkü bu rütbede olmakla senin sırlarına muttali olmuş ve sonunda senin saltanatın hakkında ileri geri konuşmuştur"Bu sözle sultanın saltanatına yönelik eleştirileri savma hususuna da yardımcı olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder