Hz.İbrahim (a.s) kıssası Kuran-ı Kerim'de anlatılırken yıldızı,ayı,güneşi "İş Rabbimdir"sanması eşyanın mucidini sorgulamadır.Arayış esnasındaki hayali ve vehmi o eşyadaki güce göre(parlaklık)onda "İşte Rabbim dir"düşüncesini oluşturdu.Ancak akıl gücünün kuvveti nispetinde bu vehmi mağlub ederek"Kaybolan şeyler Rab olamaz"dedi.Bu kıssadan biz,İnsan toplumu içinde pek az bir kısmının "Rab"arayışı içinde olacağını,diğer çoğunluğun "Tabiat ahkamının zevkini yaşayan"etrafına bakınanlar olduğunu anlamaktayız.Az olan bu taife Peygamber ve varisleri olan Evliyaullah hazeratıdır.Eşyanın hakikatıni idrak ise onların parlak akılları ile mümkündür.Çünkü yıldızların ışık derecelerinin kuvveti nasıl farklı ise insanlardaki akıl dereceleri de farklıdır. İbrahim (a.s)ın aklının nuru ancak vehmin karanlığını yırtabildi.Vehim hususunda Peygamber dahi zorlanınca nakıs olan biz insanların halini siz düşünün.Vehim denizinin,hayal girdabının tesirinden kurtulabilmek için Hazret-i Nuh'un gemisi mesabesinde olan Evliyaullah'ın gemisine binmek ,onun aklına karin(yakın)olmak gereklidir ki vehmin,hayalin ve tevilin tehlikesinden kurtulabilmek mümkün olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder