Bilim, hukuk ve din kurumları, siyasal erkin dışında ve devlete bağlı olarak faaliyet göstermelidir. Buraları, ancak vicdanı hür, irfanı hür insanlar deruhte etmelidir. Bu kurumların başı, göğe değmelidir; siyasal iktidarın eteklerine değil. Bu kurumlar özgür bir şekilde vazifelerini yaptıkları takdirde toplum gelişir ve medenileşir. Bu kurumlar, siyasal erkin emrine boyun eğerse; toplum çürür, paçozlaşır, bayağılaşır. Çünkü siyaset, doğası gereği ihtiras-istismar içerir. Siyasetin, fazla önemsenerek ve genişletilerek her şeye sirayet etmesi, toplumun dengesini bozar. Medeni bir toplumda siyaset, -kurumsal ve kültürel yapılar yerli yerine oturmuş olacağı için- sınırlı bir etki ve uğraş alanıdır. Herkes, her gün siyaset yapmaz, siyaset konuşmaz. Siyaset, en itibarlı ve kişisel-zümresel çıkar temin eden bir iş-uğraş değildir. Bu, bir tür hastalık semptomudur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder