1 Ocak 2021 Cuma

TAHSİL EDİLECEK İLİM,

Zahîr tahsîl insanı iftihâra götürür, iftihâr da gurura düşürür. Asıl tahsîl, düşmekten kurtulmaktır. Bu tahsîlin dersi ise, Allah’tan alınır, Allah’a verilir. Bu tahsîl, okuma tahsîli değil, of!, ah! tahsîli. Bu ilmi okuyup yazması olmayan da öğrenebilir. Bir adamın ki (of!)u var, onun başını boş bırakmaz. Biz aşkın, kimde bir kıvılcımını görsek, onun hizmetçisiyiz. Âlimi câhilden başka bir gözle göremeyiz. Hz. Muhammed ilim mi bilirdi, yazı mı yazardı? Biz onun ümmetiyiz. Ben tahsîl mahsîl bilmiyorum. Ben o (Kudret)in düdüğüyüm. O beni öttürür. Dil Allah’ın, yel Allah’ın. Çal parmakların oynasın… İnsan vücudu da kavala benzer: dokuz deliği vardır. Maddî kavalı da aşk üfürür, bizi de… Biz yarın, öbürgün toprak olacağız; fakat o (Söyleyen) dâima Bâkîdir. Onun sözleri Nisân yağmurudur, bizim maneviyyetimize hayat verir. Halk nisâna (lisân) der. Bir (Kâmil insan) bu benzeyişten istifâde ederek (Lisân yağmuruna baş açıp koşmalı!) demiştir. Yine derler ki, nisân yağmuruna bütün balıklar ağızlarını açarmış; fakat düşen damlalar, yılanın ağzında zehir, sedefte inci olurmuş. Biz de ilâhî sözlere kulaklarımızı açmıyor muyuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder