Tekkelere şeyhleri tayin
eden meşihat, şeyh olarak atanması için Şeyhülislama yazı yazar ve atama
mektubunu getirdiğinde kabul etmek istemez ve Şeyhülislam’a giderek: "Efendim,
bu hakir henüz şeyh olamadım. Şeyhlik alametim dahi yoktur. Layık olmayana tevcih
buyurmuşsunuz” demesi üzerine Şeyhül İslam efendi:”Emin efendi. Biz sizi iyi
biliriz saklanmayınız. Mızrak çuvala sığmaz. Menzili ihtifayı geçeli otuz yıl
oldu. Karar padişahındır, kabul gerekir” deyince Hazret:”Efendim, bu şartla
kabul ederim ki, hankahta oturamam. Bu suretle razı olunur ve müsaade buyurulursa
beratı kabsul ederim” cevabını vermiş idi. Kabul üzerine, küçük biraderini
tekkede iskan etmiş kendisi sürekli evinde bulunmuş, zikir günleri dahi dergaha
çıkmamıştı. Mevlüt günlerinde dergahta bulunması halk tarafından istenmiş,
herkes Şeyh gelecek diye bekler iken gizlice halkın içine karışmıştı. Yanında
bulunduğu bir kimse konuşuyordu: "Acaba efendim, bu asitanenin şeyhi Tokadi
efendiyi görmek nasib olmayacak mı?bu günde gelmeyecek mi" diye kendisine
sormuş. Emin efendi”Birader! O adam sizin işittiğiniz gibi değildir. Basit bir
heriftir. Eğer gelir ise size gösteririm” demiştir. Mevlit bitiminde duayı
meşayihden bir zata havale ile, halkın arasına karışıp kaybolmuştur.
Kadi ve Keşşaf
tefsirlerini ezberden okuturmuş.
Başlangıçta sufilerin
hallerine itirazeder imiş. Bir gün yolda Celveti Şeyhlerinden Osman Fazlı
Atpazari hazretleri ile karşılaşmış. Emin efendiye hitaben “Senelerden beri
alışveriş ettiğiniz bakkalı Müslüman ediniz, bende sizin komşunuz olan sarhoşu
o halinden vazgeçireyim” demiş. Emin efendi “Sarhoş zaten Müslüman olduğundan
onu yolagetirmek kolaydır.işin mühimmi bu bakkalı Müslüman etmektir. Bunu siz
deruhte ediniz.Sarhoş bana kalsın” diye latifeleşmişler. Emin efendi sarhoşun
evine giderek şiddet ve mülayemetle işretin fenalığından bahs edince ,
sarhoş, "Ben evimde bağımsız biriyim. Kimsenin müdahalesini kabul etmem" diye
Emin efendiyi dövmeye kalkar. Osman efendi ise bir gün bakkala uğrar: "Odandaki
Meryem ana kandili sönmüş , niçin yakmıyorsun?” der. Bakkal, odamdaki Meryem ana
kandilini nasıl biliyor diye hayret etmiş. Bir diğer zaman Osman efendi yine
gelip:”Kiliseye niçin gitmiyorsun?” deyince şeyhin nazarı kimyası bakkala
isabet eder. Bakkalın içine bir ateş düşer, Osman Efendinin yanına niyet ederek
gider, İslamı kabul eder, döner, müşterileri ile helallaşıp bakkallığı bırakır
ve Osman Efendiye mürit olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder