21 Nisan 2020 Salı

BİR MECZUBTAN TALEPLER

Osmanlı saray memurlarından üçü bir meczubun sohbetinde bulunur.Üç kişi bu sohbetten çok memnun kalır. Meczup onlara:"Gönlünüzde ne arzunuz varsa söyleyiniz, talep ediniz, himmet edeyim" der. İki kişi mevki ve mansıpla alakalı isteklerini söyler. Meczup maksatlarının husulü için himmet ve fatiha etmiş. Şeyh Süleyman Sıdki hazretleri olan diğerini sen de iste deyince hazret:"Son derece fakru mezellet i ihtiyaca giriftar olup, her kapıdan kovulduktan sonra bir şeyhi kamile vasıl olarak, tarik-i fakr u fena da kaim ve hizmeti ubudiyyette daim olayım" demiş, cevaben "Behey evlad niçin öyle divanelik edersin, sen de arkadaşların gibi bir şey iste" buyurunca, Süleyman efendi eski isteğinde ısrarcı olmuş. Meczub ona da himmet ve fatiha etmiş. Sonrasında Kırım'a cihad daveti olunca Süleyman efendi Kırım harbine katılmış, harp esnasında nasılsa askerden uzak kalmış, fakru zaruret halinde, üstünü bit kaplamışken keşif erbabından bir zat  onu alıp, üzerini temizlemiş ve o civarda bir şeyhin hizmetinde bulunmuş. Bir zaman sonra şeyh efendi ona:Oğlum senin ikmalin İstanbul, Eyüp'te taşlı burunda bulunan Şeyh Abdurrahman efendi yanındadır ona hizmet et deyince İstanbul'a dönmüş ve şeyh efendiyi bularak hizmetinde bulunmuştur. Bilahare hilafet almış ve İstanbul'da bulunan Sadi tekkelerinin yarısı Şeyh Süleyman efendiye intikal etmiştir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder