Mesnevi-iŞerif te Ebül Hasan Harakani hazretlerini uzunbir yoldan ziyaret için gelen birmüridin hikayesi anlatılır.Mürid hazretin evinin kapısını çalar.Hanımı kapısını açar,şeyhi sorar.Hanımı açar ağzını yumar gözünü şeyh ile alakalı hakaret ve sövmeler dahil galiz ifadeler kullanır ve şeyhin yerini bile söylemeden kapıyı misafirin yüzüne kapatır.Misafir etraftan şeyhin nerede bulacağını sorar.Ormanda derler.Ormana doğru giderken ,müridin kalbinden çeşitli düşünceler doğar."Böyle bir büyük velinin ahlakı zayıf bir kadınla beraber hayat sürmesi ona yakışırmıydı?"diye düşünür."Dinin şeyhi böyle bir kadını evinde niçin tutuyor, onunla düşüp kalkıyor du?Zıt nasıl olur zıtla beraber bulunur?Halkın imamı olan bu zat nerede ?Bunlar nasıl oluyorda , birbirleri ile uzlaşıyor?" diyordu.
Mürid sonra bu düşüncelerinden dolayı La havle çekiyordu."Benim onun işine karışmam, onu kınamam kafirliktir, kin güdücülüktür" diye düşünüyordu.
Derken Şeyhin karısına karşı kızgınlığı tekrar kabarıyor, nefsi tekrar hücuma geçiyordu."Şeytanın, Cebrail ile yakınlığı ne olabilir ki, onunlu görüşsün, yatsın kalksın?"diyordu.
Orman kenarına geldiğinde Şeyh uzaktan göründü.Bir erkek arslanın üzerine odunlarını yüklemiş kendisi de üzerine binmiş elindedebir yılanı kamçı olarak tutuyordu.
Büyük Veli müridin yaşadığı olayları Hakk'ın nuru ile bildi,güldü:Ey beni görmek için yollara düşmüş kişi , sen şeytandan o sözleri duymamış ol"dedi.Sonra kendi karısının inkarı hususundaki zor meseleyi anlatmak için ağzını açtı:"Ben nefsimin hevasına kapılarak şehvete boyun eğerek , o kadının cefasına , hakaretlerine katlanmıyorum.Bu şüphe senin nefsinin bir hayali , bunun üzerinde durmu,Ben sabredip o kadının hakaretlerine katlanmasaydım , onun yükünü çekmeseydim , bu erkek arslan, hiç benim yükümü çekermiydi?Bizler, hakikat yolunda ileri geçmek için hızlı giden , sarhoş, kendinden geçmiş develer gibi, Cenab-ı Hakk'ın ezelde bize yüklediği bu ağır yükü , şikayet etmeden , sızlanmadan çekip götürmekteyiz. Bizim geri kalmamız da onun buyruğundadır, ileri gitmemizde.Bizim bekar oluşumuz, evli oluşumuz , rahatı arzulayan nefsimizin isteklerinden değildir.Bizim canımız bir zar gibi Hakk'ın elindedir.İsterse tek atar, tek yaşatır; isterse çift atar ölülük nasip eder
Kötü arkadaşla anlaşasın , uzlaşasın diye , sözü aşağıdan aldın."Sabır rahatlığın anahtarıdır" sırrına ermek için , gülerek hoşlanarak onun yükünü çek.Bu huysuz, ahlaksız kişilerin kötülüklerine dayanabilir, zahmetlerini çekebilir, onlarla uzlaşırsan ,sünnetlerin nuruna erişirsin.
Peygamberler ahlaksız kişilerden çok eziyet çektiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder