"Suret kadehlerinden geç;onlara kapılma! Şarap kadehtedir amma , kendisi kadeh değildir,kadehten meydana gelmemiştir."
Hz.Pir mevlana efendimiz bu beyitte güzelliği kadehe benzetmiştir.Bir başka beytinde de şöyle buyurur:"Her insanın sureti , bir kaseye benzer".İnsan nasıl bir kadehten içer sarhoş olursa , güzel bir çehreden de manevi bir sarhoşluk içine düşer, ifade edilmez bir hoşluk duyar.Bu manevi zevk kemal sahibi insanlara mahsustur.Kemal sahibi olmayan, kalbleri körleşmiş,nasırlaşmış kişiler , bu zevkin dışında kalırlar.Çünkü onla ten güzelliğinde , madde de kalırlar.onların hayvani duyguları uyanır..Muvakkat olan bir nefsani zevkin esiri olurlar, ötelerden gelen manevi güzelliği sezemezler.Nitekim Şeyh Sadi hazretleri:"Şarabın sarhoşluğu gece yarısına kadar sürer, fakat güzel bir çehrenin verdiği manevi sarhoşluk , kıyamete kadar devam eder" demiştir.Hz.Mevlana bu beyitlerde "Güzel suretlerin verdiği sarhoşluğa kapılma ; şarap kadehtedir amma , kendisi kadeh değildir" diyerek çok ince ve zarif bir duyguyu ifade buyurmuşlardır.Çünkü bizi sarhoş eden, kadeh değil, kadehin içindeki şaraptır.Bir güzel yüzlünün verdiği sarhoşluk, kendisinden, kendi maddi güzelliğinden değil; ona o güzelliği veren güzeller güzelindendir.Bu nedenle suret güzelliğine kapılıp kalmak günahtır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder