Keramet
Keramet lüğatta ikram manasına
gelir.Istılahda ise mümin ve salih bir kimseden zuhur eden harikul-ade
hallerdir.Keramet, velayetin şartı değildir.Yani kerametin her velide mutlaka
olması gerekmez.Salih kimselerin dışındaki kimselerde gözükebilir ancak bu
istihraç ve sihirdir.
Keramet hak olmakla beraber esbab-ı
ilimden sayılamıyacağı ve başkalarına delil olamıyacağını hatırda tutmak
gerekir.Keramet ihtiyari ve gayriihtiyari olmak üzere iki kısımdır.İhtiyar dışı
olan kerametin ızharı zaruridir.İhtiyari olan din için faydalı ise caiz
görülmüştür.
Keramet ayrıca MANEVİ ve HİSSİ olmak
üzere ikiye ayrılmıştır.Halkın arzuladığı ve dilinden düşürmediği hissi, yani
maddikeramettir.(Kerameti kevniyye).Gönüllerden geçeni bilmek, su üzerinde
yürümek, havada uçmak, tayyi mekan v.s gibi hususlar hissi keramet
cümlesindendir.Manevi veya ilmi kerametleri (keramat-ı ilmiyye) avam
değerlendiremediği için fazla iltifat etmemiştir.Mesela güzel huylu olmak,
kötülükleri terketmek, ibadetleri zamanında eda , insanlara hizmet, insanların
kusurları ile değil de dertleriyle ilgilenmek, örnek ahlakıyla , hayat iksiri
olan söz ve davranışlarıyla, bilhassa eserleriyle beşeriyete rehberlik etmek,
onların hidayete ermelerine vesile olmak v.s hususlar da manevi keramettir.
Mucize peygamberlerin, peygamberliğini ispat
için –Allah’ın izniyle meydana getirdiği olağanüstü şeylerdir.Mucize ile
keramet arasındaki fark mucizenin ızharının, kerametin ızmarının vacip
olmasıdır.
Ebu Ali Rudbari :” Allah Teala peygamberlerine mucizenin ızharını farz kıldığı halde,
halk arasında fitneye vesile olmasın için velilerin kerametini
ızmarını(gizlemesini) farz kılmıştır” der.Keramet ızharına “hayz-ı rical” ismi verilmiştir.Velayet
mertebesine ermiş kimselerin örnek hayatı, sözleri, eserleri bir tarafa bırakılıp
kevni kerametlerine itibar etmek, irşad için faydalı olmaz.Zira Veli’nin alamet
ve kerameti:”1-Allah Teala’nın emrine
ta’zim. 2) Bütün mahlukata şefkattir.Yani Mevla’nın hukukunu eda ve O’ nun mahlukatına şefkat ve
muhabbettir.Yetmiş iki millete bir göz ile bakmaktır.
Hz.Mevlana kevnikeramete itibar
etmediğini gerçek kerametin Allah
Teala’nın kudretini idrak olduğunu şu
sözleriyle anlatıyor:”Bir kimse şayet
buradan, bir günde veya bir anda Kabeye gitse, o kadar şaşılaak bir işi
olmadığı gibi, keramet de sayılmaz.Çünkü samyeli bile aynı kerameti
gösterir.Keramet, Hakk7ın seni aşağı bir halden, yüksek bir hale getirmesidir”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder