Hasan Basri hazretleri buyurmuştur ki Dervişliği ve irişadı beş nefer kişiden ahz eyledim.Ona göre amel edip vücudumu rahmet iksirine mazhar eyledim.
Biri bir muhannes oğlan.Biribir sarhoş.Biri küçük bir çocuk.Biri bir avrad diğeri de bir Arap kimse.Hadiseleri şu idi:
Muhannes olankişi livata fiilini iişlerken üzerlerine bir örtü örtmüşlerdi.Ben örtüyü çekince altında bu kötü fiili işleyenler açığa çıktı.O muhannes dedi ki:Ey şeyh bizi rüsvay etme.Kimbilir ki kıyamette “Yevme tüblesserair’de(Gizlenenlerin ortaya döküldüğü günde(Tarık suresi86/9) maceran ne yüzden olacak.O vakitte kim neşeli kim hüzünlü olacak malum değildir” dedi.
Sarhoş olan kimse mahalle arasında düşüp yuvarlanmakta idi.Her adımda düşüp nara atar idi.Ben ona “Ey sarhoş ayağını düz bas ki düşmeyesin” dedi.sarhoş bana “Ey şeyh sen ayağını düz bas ve dürüst bas ki düşmeyesin.Eğer ben düşersem çamur ve toprak olurum.Ancak bir miktar su ile temizlenirim.Amma eğer sen düşer isen sana tabi olanlar düşüp helak olurlar ve pak olmazlar.ve bu düşmek kıyamete kadar söylenir.Benim düşmemden kimseye zarar yoktur.Amma senin düşmen tüm ümmete zarardır” dedi.
Küçük masum bir çocuk elinde bir mum yakmış gider idi:Sordum”Ey veled bu mumun ışığı nereden geldi?”.Çocuk üfleyip ışığı söndürdükten sonra dedi:”Ey şeyh bu mumun ışığının nereye gittiği söylersen ben de sana ışığın nereden geldiğini söylerim”
Bir diğeri kapalı bir hatun idi.Kocasıyla kavga etmişti.Kocasını çok sevdiğinden Hasan Basri hazretlerine kendisini barıştırması için acele ederek gelmişti.Buesnada başındaki izarı kaymış ,yüzü meydana çıkmış naleetmekte idi.Başının açıldığını görerek:Ey Hatun böyle başı açık bir vaziyette yüzünü insanlara göstermen uygun değil izarını ört” diye tembih edince kadın bana” Ey Şeyh ben aciz birisi olarak kocamın aşkından dolayı başımdaki izarın açıldığını farketmezken Sizler muhabbetullah davası edip Allah’dan gayrısını görüp onun başının açıldığını söylüyorsunuz.Masivaya nazar edip Hak ile olmuyorsunuz da Benim izarıma ve yüzüme bakıyorsunuz.Hak Teala’ya kemali taabbud bumudur?” dedi.
Dicleninkenarında otururken bir arap yanında bir hatun ve elinde bir kırbayürürken,bunlar işiret yapmak için bu mahale geldiler,kırbanın içindede şarap vardır diye düşündüm.O arap arkasını dönerek bana :”Ya Hasan.Bu kadın benim annemdir.Kırbanın içindeki onun nafakasıdır.Muhakkak zannın bir kısmı günahtır(Hucurat 49/12) ayetinibilmezmisin” dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder