16 Ocak 2021 Cumartesi

MÜNKER/NEKİR

Melami bir zat söze başladı:Size bir hikâye anlatayım. Kürdün birine, bir mezarlıkta ölü bekletiyorlar. Kürt yeni gömülen ölünün yanındaki bir mezara uzanıyor, ölüyü bekliyor. Kürdün arkadaşları bir evde toplanmışlar; onu korkutmak için, bir oyun yapmak istemişler. İçlerinden biri münkir, diğeri nekîr oluyor; mezarlığa gidip kürdün başına dikiliyor ve soruyorlar: – Rabbın kim? Nebîn kim? – Ula yağnış geldiz. Yengi ölü, ahan şu gabirde.diyor; fakat onlar yine soruyorlar: – Rabbin kim? Nebîn kim? Kürt, bu lâf anlamaz meleklere kızıyor; elindeki değneği savurur savurmaz birini öldürüyor. Arkadaşının öldüğünü görünce öbürü kaçıyor, arkadaşlarının toplandığı eve gidiyor; kürt de peşinden.Kaçan arkadaşlarının korku ve heyecan içinde olduğunu görünce, onu kovalayan kürdün önüne geriliyorlar: – Ne var? diyorlar. -Ne olacak! Münkiri öldürdüm; kaldı Nekîr. O da kaçtı, buraya geldi. Çekilin, onu da öldüreyim de, şunların elinden herkes kurtulsun, diyor. Münkir ve Nekîr bizim ahlâkımızdır. Bize soruyorlar: – Rabbın kim? Nebîn kim? Rabbımızı ve Nebîmizi bu dünyada bilmeliyız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder