4 Ocak 2021 Pazartesi

İNSANIN SÖZÜ

Aşk, insanı bir devreye getirir ki, bakarsın hep hiçlik… Aşkın nihâyeti hep hiçlik. Gürp! Şu buzdolabındaki otomatiğin âni olarak işlediği gibi bir âleme düşülür ki, tarifi mümkün değil. Şu dolabı bütün iç teferruâtiyle nasıl tarif edersin? Tarif edilmez tabii… Ancak, buzdolabını yeniden yapıp takmalısın ki seyreden anlayabilsin. Yani bunun tarifi, ancak o yoldan yürümektir. Hiçlik tecellî edince görgü değişir, duygu değişir… İnsanın sözü, görgüsüne göredir. Ziyâ Paşa: Bir katra içen çeşme-i pür-hûn-u fenâdan, Başın alamaz bir dahi bârân-ı belâdan. diyor. Hâlbuki, Ziyâ Paşa’nın belâ dediği şey, lûtuftur. Onun zoruna gitmiş. Belki sonra bu hâli geçmiştir, amma, o zaman lûtfu belâ olarak görüyormuş. Ne kadar tarif edilse, yine anlaşılmaz. Niyazî: Her ne denlü âşikâr etsem, hafâsını arttırır, Ol ayân iken, anı örter delâil, beyyinât. diyor Tasavvuf adamları, hep kendi geçtikleri yolları tarif etmişlerdir. Onun için biz onların eline yapışır, gideriz. Ya o yok olur, ya biz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder