Marifet,kişinin Hakk'ı tanıması ve bilmesidir.Bu kuru kitabı bilgi olmayıp hal olarak yaşayarak bilmesi, baş gözünün ötesindeki kalb gözüyle müşahede etmesidir.Kulun (abd'in),Yaratanı ile alakası mevcuttur.Nefsani sıfatlardan boşalmış bir kulun kalbine Hakk tecelli eder ve o kulun hareketinin yönetimi Hakk olur.Bu konumda olan abd,Hz.Mansur gibi "Enel Hakk" der.Çünkü,tam sayısının içinde tüm kesirler mevcuttur.Tam olan Bir rakamından ayrıldıkları vakit 1/2,1/3,1/4 gibi nihayetsiz ayrılırlar.Kul, kulluğu Hakk'ın varlığında(vücudunda) iktisap etmiştir.Bu inceliği anlamıyanlar vahdeti vücudun aleyhine bulunurlar ve marifet kapısını kendi yüzlerine kapatırlar
RABBANİ KİMSENİN KALBİNE TECELLİ-İ zATİ VUKU BULDUĞUNDA, BU HAL ZEVKİ OLUP KELAMA GELMEZ.bU MAKAMLA ALAKALI BÜYÜKLER BUYURURLAR Kİ :BU MAKAM GİTMEĞE LAYIKTIR, SÖYLEMEĞE LAYIK DEĞİLDİR..SÖYLEMEKTEN BİLMEĞE, BİLMEKTEN GÖRMEĞE VE OLMAĞA KADAR ÇOK FARK VARDIR.
MOLLA CAMİ HAZRETLERİ DER Kİ:"SAHA-İ DİLDEN GUBAR-I KESRETİN GİTMESİ , VAHDET İNCİSİNİ BOŞ SÖZLER İLE DELMEKTEN DAHA HOŞTUR.SÖZE MAĞRUR OLMA, ZİRA TEVHİD-İ HÜDA BİR GÖRMEKTİR, BİR DEMEK DEĞİLDİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder