Fütühatı
Mekkiyye’de insanı Kamiller şöyle tarif
edilir:”Onlar , Allah’ın emirlerini yerine getiren diğer müminlerden fazladan
bildikleri bir hal nedeniyle ayırt edilemezler.Farz namazlara sadece nafileleri
eklerler, çarşılarda dolaşırlar, insanlarla konuşurlar, farzları insanlarla
birlikte eda ederler, her beldeye o beldenin insanlarına ait kıyafetlerle
girerler, mescitleri mesken edinmezler, insanlar arasında dikkat çekmemek için Cuma
namazının kılındığı mescitlerde yerlerini sürekli değiştirirler.konuştukları
zaman Allah’ı murakabe ederler ,insanlar tarafından pek fark edilmemek için
komşuları dışındakiler ile pek haşır neşir olmazlar.,bütün ihtiyaçlarını kendileri
karşılarlar.Allah’ın razı olacağı şekilde çoluk-çocuğuyla şakalaşır ve haktan
başkasını söylemezler.Ancak kalpleri ile insanlardan ayrılıp Allah’la beraber
bulunurlar,ilimde rüsuh sahibi olup Allah’a kullukta bir an dahi geri
durmazlar.Kalblerini rububiyet sultanı istila ettiği ve onun karşısında zelil bulundukları için
riyasete tama etmezler,her makamın gerektirdiği şekilde amel ederler ve halkdan
gizlenirler.Onlar hiç şüphesiz Efendilerinin halis ve muhlis
kullarıdır.İnsanlar arasında yerken içerken uyanıkken ve uyurken ve konuşurken
devamlı surette Allah’ı müşahede ederler..onlar,kalbleriyle birlikte allah’dan
başka bir mehumla uğraşmadıkları ve kendilerini korudukları için bu ilahi
basamaklara varmışlardır.Onların konuşmaları ,oturmaları, kalkmaları, bütün
yaşantıları Allah iledir.İşte bunlar melametiler olup , ricalin en yükseği,
talebeleri deen üstün olan kimselerdir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder