Metli Dede hazretlerinden yetişmiş Hüseyin Fikri Metli hazretlerine birisi sordu:"Efendi Ben Etibank'tan emekli olacağım.Alacağım tazminatla Fikri Baba hazretlerinin dergahının bulunduğu yeri alsam,tamir ve bakım yapsam nasıl olur ?2 diye sual sorar.hazret Yanında bulunan sonrasında da İzmir'de halifesi olan Abdullah Efendi'ye dönerek " Bu efendi dergahın başına ben geçeyim, sizde ara sıra bu dergaha gelseniz " demek istiyor anlamında bir şeyler söyledi.Ve Bugün için dergah evinizdir" buyurdu. bu hadiseyi anlatan kardeşimiz yaşadığı bir hadiseyi şöyle anlattı:Adıma kayıtlı bir arsam var idi.Ben bunu dergah yapmak üzere Hakk'a satmak istedim.Arsa üzerine yapılacak bina için yardım toplama gündeme gelince dervişan içinde bir soğukluk oldu: Kendisine beleş yer yaptıracak" diye.Bir soğukluk hasıl oldu.Bu soğukluk dervişan arasında bölünmeye sebeb oldu.
Kurumsallaşan dergahlar için bu sıkıntı her zaman yaşanmaktadır.
Şüphesiz insanda en son çıkacak duygu "Baş olma isteği" imiş.Maddi dünyada olduğu gibi manevi dünyada da bu duygu var imiş.bugün ülke genelinde bazı tarikatların düştüğü durumu görmekteyiz.Bölünmeler ve arkasında güç mücadelesi.Altında maddi birikimler ve imkanlar yattığından mürid olduğunu söyleyen kimselerde gıybet diz boyu.
Belki bugünkü durum Hak Teâlâ'nın yeni bir devri başlatmış olması nedeniyle eskilerin bitmesi için bir gereklilik olabilir. Manevi atmosferin içine maddi şatafat girdiğinde sonuç bölünmedir.İnsanların kalbine her şey gelir:" Bu değirmenin suyu nereden geliyor?" sorusunu nefisleri sürekli sorarlar.
Hüseyin Fikri Efendi bir tarihte Karamanda birisini ziyaret etmek ister ve müritlerine üç kişiden fazlası gelmesin der.Ancak dervişan mübareği görmek amacıyla gideceği yere biraz kalabalık gelirler.Hazret ziyaretten önce hediye olarak çay şeker ve çay bardağı satın alır.Ziyaret edilecek zat fukarayı sabirindendir.ancak üç bardağı vardır.Belki de çay ve şekeri bile kalmamıştır.Ev sahibi dışarı çıkar kalabalığı görünce içinden bu insanlara ben nasıl çay ikram edeceğim"diye endişelenir ve gözlerinden yaş akar.Hazret, ev sahibinin halini keşfettiği için çay,şeker,bardak sıkıntı olmasın hepsi var.Tüpün var mı? deyince hane sahibi var der.Fikri Efendi ayrılırken ev sahibine tüp parasını da bırakır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder