İçinde bulunduğumuz bu dünya alem-i halkdır. Bu alemin bir üstünde alem-i emr vardır. Amel/i emr'in kesafeti bu alemdir. Alem-i emre ulaşıncaya kadar basamak basamak bir takım gizli merdivenler vardır, efradı beşerden her birisi kabiliyetlerine göre (istidadlarına göre) o basamaklardan alem-i emr'e çıkar. Her taifenin kendi istidadına göre merdivenler vardır."Allah'a giden yollar yaratılmışların nefesi adedincedir."denilmiştir. Her birisi başkasının halinden habersizdir. Çünkü mazhar oldukları esmai ilahiyyenin hasıyeti başkadır. Mesela Rahman Rahim'e, Rahim Gafur'a, Gafur Şekur'a delalet etmez. Darr isminin hassiyyeti Nafi isminin hassiyyetinden başkadır,diğer esma dahi böyledir. Esmanın sayılması mümkün değildir. Hakk'ın tecelli etmediği bir an yoktur. Merdivenlerde bulunan birisi diğer merdivene bakıp "Bu şahıs bulunduğu mertebede neden dolayı hoş ve zevklidir, eğer ben onun yerinde olsaydım ızdırap içinde bulunur ve asla zevk bulamaz idim" diyerek hayrete düşer. Kendi mertebesinden zevk duyan kimse ise diğer merdivendekinin kendi haline hayret etmesine hayret eder. Her iki taraf birbirlerinin haline ve zevkine hayret ederler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder