Güzel ahlak içsel bir boyuttur.İbadetin zahirsel yönü vardır.Ancak bize zahirsel ibadetin şeklin yerine getirmek öz olarak anlatıldığı için ortaya bazı garip örnekler çıkmaktadır.Bunlardan birisi de şudur.Yüksek Mekide görev yapan birisi, Bulunduğu dairenin en tepesinde bulunan başkana bir konuda müdahil olarak sorunu çözmesinde yardımcı olmasını ister.Adamın kız kardeşi ibadeti çok severmiş.Bu nedenle gece boyunca yatmaz hep ibadet yaparmış.Gündüz oluncada istirahat edermiş.Ancak bu bayanın bulunduğu binanın altında Müftülük tarafından izin verilen Kur'an kursu varmış.Bu kurstaki çocukların gündüz yaptıkları çalışmalardan dolayı rahatsız olduğunu, istirahatinin bozulduğunu bu nedenle kurs'un bu binadan iptal edilmesini yüksek mevkideki kardeşine söylemiş.Kardeşide yüksek başkandan yardım istemiş. Ancak, iş yüksek başkana gelene kadar Kaymakamlığada ulaşıp dilekçe dahi verilmiş.Kaymakamlık ise söz konusu binada Ses ölçümü(gürültü seviyesi) dahi yaptırmış.Bu bayana birisi çıkıp dememişki:"Be anam.Yunus suresinin 67 nci ayeti şudur:"Geceyi sizin istirahat etmeniz için, gündüzü de aydınlık yapan odur.Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır" .Bu ayet ne diyor: Geceleyin istirahat ediniz diyor.Kime ehli şeriata.Peki sufilere bir şey yok mu denecek olursa sufiler gece boyu uyanık kalsalar bile gündüz kimseden rahatsız olmazlar ki?.Sufinin şikayeti olmaz.
Örnekte vatandaşı ayıplamıyorum. Çünkü, dini , "rejim" bu şekilde anlatıyor.Cami minberi ve kürsüsü para toplama merkezi haline getirilirse, vatandaşta sevap hesaplaması içine girer bu anlayışın sonunda da "Ne kimseyi incit, ne de kimseden incin"ahlakında olan bir insan örneği ortaya çıkmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder