16 Eylül 2016 Cuma

ŞEYHZADE GAVSİ BAYKARA'YA DAİR


Gavsi Baykara, Yenikapı Mevlevîhanesi'nin son şeyhi Abclülbaki Baykara'nm büyük oğlu. Ortadan biraz uzunca,keskin bakışlarını alaycı bir gülümsemeyle derinleştiren, insanlarla hissettirmeden dalga geçen bir adamdı. Ana dili Arapça, baba dili Farsça da tekke dili Türkçe. 'Olur mu öyleşey?' demeyin. Bu şeyhzade kısmının eğitimi bambaşka oluyor. Annesiyle konuşması gerektiğinde Arapça söylemek zorunda. Kadıncağız, (O da bilmem hangi tekke şeyhinin kızı)oğluna Türkçe bilmezi oynuyor. 'Annemin Türkçe bildiğiniSultanî'ye (Galatasaray Lisesi) başladığım zaman öğrendim'derdi hoca. Babasıysa Türkçe ve Arapça sorulara cevap bile vermiyor. İlle de Farsça olacak. Şeyhzadelerin, iptidai dediğimiz ilkokul tahsili tekkede. İşte Türkçeyi de orada kullanı yor. Maarifin cebrî derslerine ilaveten, Yunanca da öğrenmesi lazım. Heybeliada'dan bir daskalos tutmuşlar. Adamcağızher Allah'ın günü Heybeli'den kalkıp taa YenikapıMevlevîhaııesi'ne gitmek zorunda. Kolay mı, meşîhatle Patrikhane arasında şifahi anlaşma var. Bu böylece bir yıl kadar devam etmiş, daskalos İslamiyeti seçip kapağı tekkeyeatmca Rumlar yaygarayı basmışlar. 'Verin pâreliyelim!' diyecekler akılları sıra. Şeyh Efendi de 'Buyrun alın' demiş. Sonra da, 'Sıkıysa!' lafına da benzer bir şeyler söylemiş. Ortalık sütliman. Yaa... Osmanlı tarih boyunca kimbilir kaç Yani'yiKani yapıvermiş. Hem de yaşma başına bakmadan.On yaşma girince aynı anlaşmaya müsteniden Haham başı da tekkeye bir Raben göndermiş. Raben doktoral seviyesi olan haham demek ama Yahudiler bütün hahamlarına'Rabbeynu' derler. Baş harfinin özel isimlerde olduğu gibi büyük harfle yazılması imla kuralı. Şeyhzade kısmı rüştiye sırasına gelinceye kadar beş dili çatır çatır konuşacak da,rüştiyede de Latinceden gayrı Frenk dillerinden birini, terci-han Fransızcayı öğrenecek. (Melami-Neyzen Doğan ÖZEKE anlatımı)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder