KABETÜ'L-UŞŞAK BAŞED İN MEKAM
HER Kİ,NA-KES AMED İNCA ŞOD TEMAM.........
Bu makam Aşıkların Kabe'si oldu. Noksan gelen tamamlanır.
ALLAH İÇÜN ALLAH İLE ALLAH'A GİDERSİN
ALLAH'TAN ALLAH İLE ALLAH'A GELİRSİN
30 Kasım 2024 Cumartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
Neyzen Tevfik - Ulu Tanrım Şiiri (Azab-ı Mukaddes) Günay Aktürk

Not : Bu bağlamda Necip Fazıl Kısakürek üstadımızın, “ Müslüman Türk Gençliğine Hitabesini “ okumadıysanız lütfen çok dikkatli bir şekilde okumanızı ve çocuklara gençlere mutlaka okutmanızı istirham ederim. İnternette bulunmakta…
16 Kasım 2024 Cumartesi
TEVHİD ÇIRASI
ANADOLU'DA TEVHİD VE AŞK ÇIRASINI YUNUS EMRE HAZRETLERİYAKMIŞTIR. Hakk erenlerinin tamamıda çırasını ondan yakmıştır.Tanrı, nefesini ondan üflemiştir.
DİLSİZLER HABERİNİ KULAKSIZ DİNLEYESİ/DİLSİZ KULAKSIZ SÖZÜ CAN GEREK ANLAYASI ...
KO ÖLMEK ENDİŞESİN AŞIK ÖLMEZ BAKİDİR/ÖLMEK SENİN NEN OLA ÇÜN CANIN İLAHİDİR.
GAYRIDIR HER MİLLETTEN BUBİZİM MİLLETİMİZ/HİÇ DİNDE BULUNMADI DİNÜ DİYANETİMİZ
BU DİN Ü DİYANETTE YETMİŞ İKİ MİLLETTE / BU DÜNYA OL AHRETTE AYRIDIR AYATımız
Yunus Emre
MELAMİLİK
Melamilik islam toplumunda hicri 100, Miladi 700 lü yıllara nispet edilir.Oysa başlangıcı yoktur.İlk temsilcileri olarak "EBU ALİ SİNDİ, BEYAZİD-İBESTAMİ, EBU HAFS HADDAD, HAMDUN KASSAR, EBU KASIM GÜRKANİ, RABİATÜL ADEVİYE, AHMET HADRAVEYH, EBU TURAB NAHŞEBİ, HALLAC-I MANSUR, EBU BEKİR ŞİBLİ, HABİB-İ ACEMİ, EBUL HASAN HARAKANİ, EBU SAİD HARRAZ, EBUL HÜSEYİN NURİ, YUSUF BİN-İ HÜSEYİN RAZİ hazeratı gösterilir.
İkinci dönem Melami Piri olarak Hacı bayram Veli vehalifesi Ömer Sıkkıni( Bıçakçı Ömer dede) hazretleri anılır.
Üçüncü dönem Melami piri olarak da Seyyid Muhammed Nurul Arabi hazretleri anılır.
Bu tür alametler hakikatın tarikata dönüşmesinin alametleridir.Zira hakikatın dönemi yoktur.
İlmi ledün olanlara Melami denilebilir.
Melami olmayan bir yol, bir kişi kuralların kuludur.Bu kurallar din ve tarikatın kurallarıdır.Özgürlük yoktur.Melami ise hür ve özgürdür.O Allah da fani olandır.Allah kendinde olunca kendi baki olur.
Hakikat , varlığın Hakk'ın varlığı olduğunu idraktir.Bu sırra erenler variyetlerinden kurtulanlardır.Melami bunu başarmış olandır.Melamilik dinler üstü hakikattır.Lüğat manası kınanmış , ayıplanmış olarak tanımlanır ki ; bu ifadeler gayriyat sahipleri tarafından onlara verilmiş vasıftır.
Hakikatta Melami Allah'ta fani (fena fillah) olan demektir.Onlar mutlakta yaşarlar . Sözleri ilahidir. O mazhardan ilahi söyler.Onlar ilahi ruh sahibidirler .İlahi ruh ise ilaha aittir.
Hakikat dava işi değildir.Bir iş değildir ki davası olsun,sen ben pazarı olsun.
Hakikatta silsile yoktur.Ehli hakikat dersi Hakk'tan alır.İnsan isme ve resme kutsal vasfı vermeye , kutsal icad etmeye müsait varlık olmakla bazı Melami adını alanlar, melamiliği tarikata dönüştürmüşlerdir.
Hakikat zahiri batından, batını zahirden ayırmaz.Mana suretlerin altında gizlidir.Bunu idrak eden surete gereken değeri verir.Suretler geçicidir amma öz (mana) ezeli ve ebedidir.
Dadarsan aşk dadından geçesin zahir dinden
Ayrılığın odundan ol vaktin kurtulasın (yUNUS eMRE)
GAYB İLİMLERİ TAHSİL EDENLER
Niyazi Mısri hazretleri Mısırda bulunduğu 30 lu yaşlarda "Miftah-ı ulumi'l gayb"(Gayb ilimleri anahtarı) ilmini tahsil etti.bu ilmidaha önceki yıllarda Şeyh Bedrettin Simavi hazretleri tahsil etmişti.Son dönemde ise bu ilmi , Mısır'da tahsil eden kişi Muhammed Nurul Arabi hazretlerini görmekteyiz
HAKİKATTE SİLSİLE YOKTUR
Hakikatte silsile (manevi soy-sop) yoktur.Doğmak ölmek zahire has olan tabirlerdir.Hayat sıfatı ebedidir, ezelidir.Mutlak; hakikattir ve o ne ise O'dur.Söylenen ve yazılanlar ise mutlak açısından hakikat değil hatadır.Zira mana, gönlün derinliklerindedir..Kim gönle dönerse onun derinliklerine iner.Hal kal ile anlatılmaz, anlatılamaz.Bir gülün güzelliğini, bir çınar aağacının haşmetini , semayı hangi kelimelerle anlatabilirsin.Onlar bizatihi güzeldir.Kesret aleminde bir şeyler söylemek lazımdır ama vahdetten gaflet etmeden.
HAKİKAT İSİMSİZDİR
Hakikat isimsizdir.Ehli hakikat kendilerini bir isimle anmazlar.Her isim bir kayıttır ve hedeftir.Esma'lar arası rekabet kaçınılmazdır amaher esmanın müsemması birdir.
İbni arabi hazretleri Fütahatı Mekkiyye isimlieserindeder."Allah'a dua ederken FRENKLER;Ey kribatur, ACEMLER ; Ey Huday , TÜRKLER ; Ey tanrı, HABEŞLER;Ey Vak, RUMLAR;Ey Siya (Theo), ERMENİLER ;Ey Asfac, ARAPLAR; Ey Allah diye seslenirler.Fakat bu değişik lafızlar aynı manaya delalet eder.
HAKİKATE DAİR
Derler ki Bütün dinler körlerin elindeki asa mesabesindedir.İnsanlar kördür.Asa kör insana yol gösterir.Gerçek gözlüler Allah ile görenlerdirki bunlara tevhid-erimuvahhidlerdir.Kim tevhide erdi , 'ere,erilen,eremk' O oldu.Var olan O' dur, varlık dahi O'dur.Varlığın özü O'dur.Varlıkların zahiri değişse de , O hiç değişmeden olduğu hal üzeredir.O her yerde ve herşeydedir.O yaşayan bir varlıktır.
Hakikatte yaşayan O' dur.Kişileşmeler mazharlardır.O kişileşmelerle beraber kişilik ötesi hayat sahibidir.Mutlaktır; mukayyet oldu 'kul' adını aldı.Mutlak da , mukayyet de O' dur."O zahirdir, O batındır"(Hadid suresi 3).Bilen,irade eden, kudret, duyan, göre ,konuşan,zuhurda(tekvin) olan O' dur."Evvel O dur, ahir O'dur".O nasılsa öyledir.İzahlar, kıyaslar kesret alemi içindedir.Kesret, vahdetin kesretidir.Tevhide erenlerdekıyas kalkar. Hakikate erende ahdet, kesret anılmaz olur.Zira kişilik yok olmuştur.
Şunu bil kisen de O' sun.O ve sen, ben bir varlıktır.Senin ne evvelin vardır ne de ahirin olacaktır.
Mutlak dinler üstü hakikattir. Tüm dinleri kapsar.Hakikate erenin meyli yoktur.Zira O'nda kıyas yapacak bir ikinci yoktur.Bununla beraber o her mertebede bulunur..Cemad olur, bebad olur, hayvan olur, insan olur.İnsandan alem-i ekber olur, evren olur.Evreni dahi aşan olur.Evren senin vücudundur ama sen vücuda sığmayan bir varlıksın.Zatını , sıfatlarını düşün.
Gönlün gözün değil vücudunu , evreni dahi aşmadadır.Onlara kayıt yoktur.Bu sırları idrak et.Sonraki idrak dahi senden yok olur.Seni kendisine bağlı kılacakhiçbir şey kalmaz.Özgürlük senin asli özündür.Özgür olansa evreni ve içindeki tüm varlıkları ( ki, aslı bir varlıktır)kendi olarak görür.Tüm mükevvenat bir "Ben" dir.Mutlak "Ben" den ayrı kendini bir ben kabul edersen , mutlak tarafından hedef olursun.Tüm varlıklar gözüne bir har(diken) olarak görünür.Öyle de olur.Varlığına bürünen ayrıştırır.
Evren bir varlıktır .O bir ise hiç bir kimse değildir.Suretlere takılma , onlar geçicidir.İnkar da etme.Herkes aynı idrake sahip değildir.
15 Kasım 2024 Cuma
ZAHİT KOTKU HAZRETLERİ
Her rahmetin bir zahmeti vardır. Dünya
hayatı zor bir sınavdır. Yalan dünya boştur. Ancak yanıltıcı görüntüsü hoştur.
Yaradan’ın da koyduğu kurallar vardır. Bu dünyadaki nimetlerin haramı vardır.
Helali vardır. Ahirette de hesabı vardır. Mehmet Zahit kotku hazretleri dilinden hiç
eksik etmezmiş. “Haramın azabı vardır. Helalin de hesabı vardır. Bana göre,
“ayaklarınızı denk alın” demek isterdi. Gerçek âlimler bir rehberdir. Allah’ın
koruyucu melekleri gibidir. Mürşitler birer paratonerdir. Bu halkaya katılan
insanları korumak onların doğal bir görevidir.
Gerçek âlimlerin zaman ve mekân tanımayan güçleri vardır. Bu Allah’ın onlara verdiği bir lütuftur.
1- Bu dünyada en büyük felaket imansız olarak yaşamaktır. En büyük bahtiyarlık da bu dünyayı kâmil bir imanla terk etmektir. İçerisinde zerre kadar imanı olan kimse cehennemde kalmayacaktır.
Ehli iman günahları nedeniyle cehenneme gitse bile, cezasını tamamladıktan sonra, kendisini cennette bulacaktır. Halbuki iman etmeyenlerin gidecekleri yer doğrudan cehennem olacaktır.
Geliniz ev ev merhamet şebekeleri kurunuz... İnsanları bu felaketten kurtarınız.
2- Bu memleketin başına gelen felaketlerin en büyük sebebi rızık korkusudur. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” veya “viran olası hanede evladüiyal (eş ve çocuklar) var” safsatasıdır.Doğrusu şudur: Rızkı veren Allah’tır. Rezzak olan Allah’tır. Rızık konusunda Allah’ın sözü vardır. Şüphesiz Allah sözünde durandır.”
3- Bütün dünya Müslümanların karşısında olsa, hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Yeter ki, Allah bizimle beraber olsun. Hz. İbrahim Aleyhisselam’ı ateşe attılar. Rabbimizin emriyle bu yakıcı ateş, gül bahçesine dönüştü. Ateş bir mahlûktur. Allah’ın yarattığı bir şeydir. Rabbimizin izni olmaksızın, hiçbir şey yapamaz.
Unutmayınız ki, kuvvet ve kudret sahibi
sadece Allah’tır.
14 Kasım 2024 Perşembe
VERMEK ÜZERİNE
Alimlerden biri, talebesi ile gezerken, bir tarlanın yanındaki ağaçlardan birinin altında eski bir çift ayakkabı gördüler. Belli ki civarda çalışan birisinin ayakkabısıydı.
Talebe :
"Hocam bu ayakkabıyı saklasak da, sahibi geldiğinde ayakkabısını bulamayınca, o anki halini seyretsek, ne dersin ? " dedi.
Hoca:
"Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine kurmak doğru değildir. Gel şöyle yapalım; sen zengin bir ailenin çocuğusun, bu ayakkabının içine bir miktar para bırak, sahibi gelip bunu gördüğü zamanki sevincini seyredelim" dedi.
Talebe bu teklifi daha güzel buldu ve adamın yakkabısının içine bir miktar para koydu.Hocası ile görünmeyecek şekilde bir ağacın arkasına saklandılar.
Bir müddet sonra, ayakkabının sahibi geldi. Elbiselerini değiştirdi, ayakkabısını giyerken içinde bir şey olduğunu farketti. Baktığında bunun para olduğunu gördü. Bir müddet etrafına bakındı, hic kimseyi göremeyince, dizleri üzerine oturdu ve ellerini açıp:
" Ya Rabbi, eşimin hasta, çocuklarımın aç olduğu
Sence malumdur, verdiğin bu nimet için Sana sonsuz şükürler olsun," deyip gözyaşlarına boğuldu ve uzun bir süre ağladı. Bunu gören Hoca ile talebesi de göz yaşlarını tutamadılar...
Sonra Hoca talebesine döndü :
" Bu ilk tekliften daha güzel olmadı mı , şu an daha mutlu değil misin?" dedi.
Talebesi:
" Evet Hocam, daha sevinçliyim. Şimdi, daha evvel anlamadığım şu cümlenin manasını anladım : Verdiğin zaman, aldığın zamankinden daha mutlu olursun”.
Hocası dedi ki:
"Evladım! Güçlü ve haklı olduğunda affetmek: Vermektir."
"Yokluğunda kardeşine dua etmek: Vermektir."
"Haksız iken özür dileyebilmek: Vermektir."
"Başkasının ırzına kem gözle bakmamak: Vermektir.
"İnsanların gönüllerine sevinç ekmek: Vermektir...
Sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine değil sevinci üzerine kurmak dileğiyle.
Alıntı
12 Kasım 2024 Salı
RÜYA- HACI BEKİR UZUN
Hacı Bekir Uzun amca yaşadığı bir hali anlatı.""Ahmet Yesevi hazretlerinin türbesini ziyarete gittim.Hazret türbesinden çıktı konuştuk.O sırada annemiz olan hanımıda ayağa kalktı.Ben ona 50 Lira para verdim.Niçin verdiğimi hatırlamıyorum.ancak Ahmet Yesevi hazretlerinin şeklini unuttum ancak hanımının şekli halen gözümün önünde".
6 Kasım 2024 Çarşamba
4 Kasım 2024 Pazartesi
TÜM DERTLERİN DEVASI MEVCUTTUR
Hacı Bekir Uzun amca anlattı.Hatay/Dörtyol özerli'de yaşamış seyyidlerden Şıh Hasan(ince) çok hastalanmıştı.Kanserin artık kemiklere sıçradığını morfinin artık ağrısını kesmediği bir devrede idi.Ölücü gözüyle bakılmakta idi.zİYARETİNE GELEN KİŞİLERE "EMEKLİYEREK TUVALETE GİTMENİN NE BÜYÜK NİMET OLDUĞUNU " SÖYLEMEKTE İDİ.İskenderun'da bir bayan doktor bir ilac yahut yöntem tavsiye etti Şıh Hasan iyileşti. Bu ara hanımı vefat etmişt.Yeniden evlendi ve 5 sene daha yaşadı.
2 Kasım 2024 Cumartesi
SÜNNETE UYANLAR VERİLEN MERTEBE
Cenab-ı Peygamber efendimizin sünnetini öğrenip tutanlara Hak teala tarafından dört büyük mertebe verilir:
1- Kalbi temiz olan müslümanların kalbine sevgisini koyar.Müminler onu canı gibi severler
2- Fasık ve facir münafıkların kalbine de bu kimsenin heybetini düşürür.Bu kimseyi gördüklerinde korku düşer.
3- Bu kimsenin geçinmesini kolaylaştırır ve rızkına genişlik verir.
4- Din yoluda kavi, sağlam olur.Bu kimsenin dini kuvvetli olur.
1 Kasım 2024 Cuma
SÜNNET NEDİR
Cenab-ı Resulullah'a tabi olmanın gereği olup,sünnet şunlardır:"Şeriat kavlimdir, Tarikat fiilimdir, hakikat halimdir, marifet sırrımdır, zikrullah eniimdir" hadisi şerifidir.Şeriat sünnetlerden biridirAllah'a ve Resulüne itaatın şartı tüm ayetleri kabul tüm sünnetleri kabuldür.Kur'anın içinde şeriat, tarikat,hakikat ve marifetin hepsi vardır
73 FIRKA MESELESİ
Efendimizden rivayed edilen bir hadis-işerifte" Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak biri hariç hepside cehenneme girecektir.Kurtulan kimlerdir? ya Resulullah diye soranlara "Ben ve benim ashabım ne itikatta ise ondan ayrılmayanlardır" buyrulmuştur.
73 fırkanın hepsi Muuhammed ümmetidir.Farklılık neden kaynaklanmıştır.Bu fırkalar içerisinde kimisi mezar telkinini, kimisi şefaati, kimisi tarikatı, kimisi ashabe buğz eder, kimi dört halifeyi ayırır üçüne buğz eder,kimisi iradeyi inkar eder, kimisi zikrullaha itiraz eder, kimisi evliyanın kerametini inkar eder.kİMİSİ VARDIR Kİ, HADİSİ ŞERİFE NE LÜZUM VAR,ZATEN MEVCUT HADİSLERE yalan karıştırılmıştır.Biz kur'ana bakalım derler.Birkısmı Sahabe arasındaki ihtilaflarda taraf olur.Kimisi Hak teala'nın hikmete mebni konularına itiraz eder.
HER AĞIZ AYNI DEĞiLDİR
Hz.İsa (a.s) ölüye okur, ölü drilirdi.Şakirtlerinden birisi, Ya İsa, bu duayı bana da öğret diye rica etti.Hz.İsa, o duayı ona öğretti.O şahıs o duayı bir başka ölüye okudu ancak ceset dirilmedi.Bu durumu Hz.İsa peygamber'e bildirince İsa (a.s) buyurdu ki:"Dua aynı duadır, fakat ağız İsa'nın değildir" dedi.
İtikatlı kamil bir müminin kalbi, sağlam bir silah gibidir.Münkir münafığın kalbi , ağızı, bozuk bir silah gibidir.İş görmez