17 Eylül 2024 Salı

MANEVİYATIN YOL KESİCİLERİ

 İnanmak bir ihtiyaçtır.manevi dünyanın esası inanmaktır.Şüphesiz insanlar,  örnek alacakları insanlar ararlar. Bu ihtiyaç doğru şekilde giderilmezse sonuç hüsran olur.Manevi dünya da bu hususlar çok görülür.Tarikatta yol kesenler diye tabir edilen bu insanlar, manevi dünyanın maddi kısmını hedeflerler.Bir takım bilgi kaynaklarını rüyalar yoluyla doldururlar.Bir miktar da "Kalbime geliyor ki" diyerek  tamamlarlar.İnsanımızın merak ettikleri hususlar "Yarınlarda olacak hadiseler", "bir işin kendisi için hayırlı olup olmadığı şeklindeki tereddütler" dir.Hizmet ettiği bir türbede yatan zat'a ruhani sorarak cevap alma iddialarında olanlara rastlamak ta mümkündür.Bu hal o derece ileriye giderki, türbedeyatan zat, o kimsenin rüyasına girerek "filan şunu yapsın " dediğini aktararak iş yürütenlerde olmuştur.Tüm bunlar, manevi dünyanın maddi dünya için yozlaştırılmasıdır.

12 Eylül 2024 Perşembe

AHMET TAŞGETİREN

İslâm’dan ne kaldı bizde?

İslâm toplumuyuz” ya, peki ara sıra bakmak gerekmez mi, İslâm’dan bizde ne kaldı, diye…

Şu Narin çocuk olayı neresine düşer Müslümanlığımızın?

Kur’an Kursu’ndan dönüyormuş Narin çocuk. Omuzunda Elifbası varmış. Buraya kadar Müslümanlığımızla ilgili. Sonra eve gelmiş, muhtemelen “görmemesi gereken bir şeyi görmüş” ve görmemesi gereken şeyi başkaları duymasın diye öldürülmüş. Ondan sonra birileri seferber olmuş, bu cesedi ne yapsak da kimse görmeden ortadan kaldırsak diye…

Seferber olmuş herkes Narin’in öldürüldüğünü duymasın, diye. Bütün köy seferber olmuş. Anneler bile, babalar bile, kardeşler bile… Amca amcalığını unutmuş, baba balalığını, anne anneliğini…

Narin’in Elifbasını cesedini koydukları battaniyenin içine koymuşlar, sonra bir çuvala aktarmışlar sonra da derenin kenarında açtıkları çukura gömüp, üzerine ağır bir taş koymuşlar.

Dindar bir köy imiş burası… Peki ama Narin’in başına bunlar getirilirken İslam nerede?

Ne oluyoruz size göre? Ey Hocalar ne oluyoruz?

Aşağıdaki soruları 1997 yılında Altınoluk dergisinde “İnsan Krizi” başlıklı yazımda sormuştum. Gelin birlikte soralım:

 Acaba trafikte, bir savaş ortamından daha çok can vermenin temelinde ne vardır? Neden insanlar hep, kendi şeridinden başkasına geçme tutkusu taşırlar? Neden kırmızıda geçmeyi büyük bir zafer duygusu içinde yaparlar?

Acaba insanlar, bir başkasını insanlığından çıkaracak uyuşturucu maddeleri neden üretir, neden satarlar?

İnsanlar, sonunda kendilerini çürütecek bir maddeyi neden kullanırlar?

Neden, insanın şuurunu yok eden alkollü maddeler, bizzat devlet tarafından üretilir?

Acaba neden erkekler eşlerini döverler? Neden anneler bebelerini dayakla terbiye ederler?

Neden, Afrika’nın bir köyünde bir bebek, annesinin kuruyan memesinden süt yerine kan emer de, Amerika’da bir başka insan, bir öğünde, bir köyün bir aylık yiyecek masrafını ödeyip kalkar...

Neden tezgâhta manav, kesekâğıdına mutlaka bir çürük meyve koyar? Neden kasap, müşterinin görmediği bir ânı kollar?

Neden müteahhit, bina inşa ederken çimentosu-demiri üzerinde oyun oynar? Neden bakan, devlet ihalesi verirken, ahbap-çavuş ilişkileri gözetir?

Neden öğretmen, derse azıcık geç kalmaktan ve dersi kaynatmaktan zevk alır? Neden öğrenci kopya çeker?

Neden öğrenci öğrenciyi öldürür?

Neden çocuk çocuğun oyununu bozar?

Neden çocuk bahçeden elma çalar? Çam fidanının sürgününü kırar neden? Neden kediyi taşlayarak öldürür çocuk? Neden kelebeğin kanatlarını yolar?

Neden doktor, hastabakıcı veya hemşirenin ilgisinde, fakir hasta ile zengini arasında derin farklar bulunur? Neden fakir hastalar rehin kalır hastanede?

Neden din adamı, haftalık izninde camiye gelmez? Neden camiyi temiz tutmaz? Neden mevlithan, parası olmayan çocuğun babası için Kur’an okumaz?

Neden cemaat, namazdan çıkar çıkmaz gıybete dalar? Neden namazda saf saf durur da, dışarı çıkar çıkmaz birbiriyle kavga eder mü’minler?

Neden politikacı halkın huzurunda başka, evine dönünce başka, devlet hayatında başka insan olur? Neden halktan önce hısım akrabasını düşünür devlet adamı?

Neden ölen komşudan ancak cesedi kokuştuğu zaman haberdar olunur?

Neden insanlar, yolda çarptıkları yaşlı kadınları orada bırakıp da kaçarlar? Neden onların çantaları kendilerinden kıymetli görünür gözlerine?

Neden yaşlı annelerin bir an önce huzurevine yatırma yarışı yapılır?

Neden tütmeyen ocaklar görülmez? Neden parası yetişmeyen reçetelere katkısı olmaz insanların?

Neden yapılan yanlışlarda hemen telafi mekanizmasını işletip, kendisini haklı gösterecek gerekçeler üretir insan?”

Yazı uzun da soruların ardından şu cümle geliyor:

Bunca “neden” sorusu bir problemi getiriyor önümüze ve problem insanda düğümleniyor. İşin özünde bir “insan krizi” var. İnsanda da “ölçü krizi...”

Narin’in cesedini “Amca”dan alıp çuvala koyduğunu, sonra götürüp dere kenarına gömdüğünü itiraf eden adam, sonra eve gitmiş, yemeğini yiyip, namazını kılıp uyumuş…

Bir çocuk ne, onu öldürmek ne, onu dereye gömmek ne, sen insan mısın be adam?

O namaz ne? Senin İslâm’ın sana ne veriyor insanlık adına? Seni insan yapmak değil miydi Müslümanlığının amacı?

Ne oldu İslâm’a bu aralarda?

Ne diyeyim bilmem ki… Bir Müslümanlığımıza bir de insanlığımıza bakmak gerekiyor değil m?

Ne yazık ki Narin tek değil. “Üçüncü sayfa haberi” derz ya gazetecilik jargonu olarak… Artık onlar “Birinci sayfa”ya terfi ettiler. Çünkü üçüncü sayfa kaldırmıyor onların insan dışılığını…

Ne dersiniz İslam nasıl kurtarılır bu insani düşüş sürecinin elinden?


7 Eylül 2024 Cumartesi

Sufi - Tasavvuf Musiki Meşk 4

DUA-SALAT-ŞEFAAT

 

DUA-SALAT-ŞEFAAAT

 

Bir Kur’aün ayeti:” Allah ve  melekleri Nebi’ye salat ü selam ederler.Ey iman edenler siz de ona salat edin, duada bulunun”(Ahzab suresi 33/56)

Allah’ın salat’ı rahmet etmesi, Meleklerin salatı istiğfar ve af dilemeleri, müminlerin salatı ise dua etmeleri anlamına gelir. Burada  salat denince dua kastedilir.Salli Barik duaları bu vesileyle söylenir.

Kelimelerin bir sözlük anlamı birde terim anlamı vardır.Salat’ın sözlük anlamı dua ama terim anlamı namaz demektir.

Dua nedir? Allah’ın huzuruna çıkma O’ ndan bir şeyler isteme talepte bulunma demektir.

Şefeat yardım demektir.Ahirette başta Efendimiz (SAV) olmak üzere Allah katında sevilen insanların , evliyanın , salih kimselerin , ulemanın  zayıf durumda olanlar için Allah’dan af dilemesidir.Şefeaata izin veren Allah (C.C) dur.

6 Eylül 2024 Cuma

din =bilim=teknoloji=insan =icad = insanın simyası ve kimyası analizleri yeni mürşidlerin teknikleri


göçebeler SES ayinini büyü olarak kullanırken , yerleşik medeni halklarsa :) ŞEKİLLERİ yaratım büyü ayini olarak kullanırlarmış..ses ve şekil içiçe de kullanılmış halklar karıştıkça tabii..
eweet ...RENE GUENON un İNİSİYASYONA TOPLU BAKIŞLAR( ..çeviren MAHMUT KANIK) kitabına yine devam ediyoruz..bu bölümde insiyetik sırlar ve ayinler ve teşkilat adamlarının nitelikleri var ..ben göz attım işime geldiğini anlayıp yazacağım bilginize yani günümüzde yaşayan ayin ve sembol ve ayini gerçekleştirenlerin niteliklerine bakacağız ...aslında benim anladığım yaptığımız her hareket ve fiil bir ayin olabilir çünkü sonunda bir hayali maddeleştiriyor bir. bakıma insanca yaratıyoruz değil mi? fiillerimiz ve niyetlerimiz uyumlu ise o rahmani şifalı huzur veren oluyor ve niyetimiz ve eylemlerimiz. negatifse o huzursuzluk veren ve ortamı bozan yaratımlar oluyor..
yanii huzur veren korumalı bir elektrik ve çarpan ve senin canını yakan bir kaçak elektrik yayını var ...

mesela ülkemizde artık sık sık yaşayan uluorta herkesin içinde soyunup çifleşen kişiler aslında en kadim büyüyü yapıyorlar biliyor musunuz ?... ben bunu ilk DEMİRCİLER VE SİMYACILAR KİTABINDA sanırım yine aynı şahsa ait bilgilerde öğrenmiştim..mesela kadim devirlerde bir simyacı çiftçi BİR MEYVEYE BAŞKA BİR MEYVEYE AŞILAYACAK DİYELİM ve bu o zamanda genel olarak pagan tabiata uyumlu yaşayan halklar için en büyük küfür olduğundan simyacı bunu aynın gözükmediği en karanlık gecede yapıyor..ve ağaca başka bir meyvenin dalını aşılarkende YANINDA GETİRDİĞİ SABİ İKİ KÜÇÜK KARDEŞ OLAN KIZ VE OĞLANI YANINDA ÇIPLAK İLİŞKİYE SOKUYORMUŞ.. yani eylem ve büyü ve şekil ve niyet aşılama böylece gerçekleşiyormuş.. bugünde halkımızdaki aşırı dejenerasyon böyle HALKIN AHLAKINI DEZONFARMASYONA AŞILAYARAK ALIŞTIRA ALIŞTIRA NORMALLEŞTİRİYORLAR ve bir süre sonra bizde batı dünyasındaki gibi bunları sıradan kabul edeceğiz..

birde kadim menkıbe var..hz ibrahim için hazırlanan ateşi ne yaparlarsa yapsınlar bir türlü yakmayı başaramaz nemrutun adamlar ve sonra bir simyacı kahin bana bırakın der ve yaşlı fakir büyücü bir kadının kız ve oğlan kimsesiz iki torununu para ile satın alır ve çocukları soyup herkesin içinde ve ateşin yanında çiftleştirir ve sonra ateşi yakarlar ve bu sefer ateş yanar ve ....
bunlara törensel büyü deniyormuş..

ve ala silsiletihim kadim geleneksel bir tekke ayinine katıldınız diyelim ..oradaki meşk ve sonra olan zikir ve hareketlerde inisiyasyonda söylenemeyen sırların icrası varmış diye de kitap yazıyor bilginize..mesela halvetilerde devran ve bir şey topu diye zikir var ya hani işte onu galaksiler ve atom altı veya soyut suyun içindeki cevalan halimiz olarakta bugünkü ilimle kolayca anlayabilirsiniz gibi..aynı ritüel ve ayin. ve sözler kabe tavafı ve hac da toplu yapılır mesela..SILA-İ RAHİYM-RUHUN GELDİĞİ YERİ VE HALİNİ UNUTMAYIP HATIRLAMASI VE ŞİFASI İÇİN YAPILIR.. VE KABE MUCİZELERİN NAKLEN YAYIN HALİNDE MADDELEŞTİĞİ CELALİ BİR YERDİR..

mesela bugün sanal medya da ülkemiz ve dünya için en ağır ölüm ve acı haberleri okuyabilmek ve videolarını görebilmek için pek çok sexi video ve reklamı izlemek ve sürelerinin dolup geçmesini beklemek zorundayız değil mi?..işte buda aslında simyasal iblisi teşkilatın bir ayini ve o olayları değersizleştirip hükümsüz kılıp halkı olaylara duyarsız hale getirme eylemidir..o yüzden halkımız tüm şehit haberlerine-çocuk -kadın taciz ve ölümlerine ve olup biten her anormal haksız kötülüklere dahi mekanikselleşerek tepkisiz edildi.. ruhsuzlaştı kısaca ..şehvet ve para için yaşayan ama ruhları olmayan yaratıklara evriliyoruz..ilahi ruh bizde barınamayacağından bize maalesef yaklaşamıyor..hayvani ruhlarımızla işi götürüyoruz....

uzakdoğu öğretileri ile ilgilenen hemen çoğu kişinin evinde ayin tütsü -mum-sunu vs ile dolu bir tapınak yeri vardır değil mi ? ..meditasyon yapmak içinde belirli imajine ve eşyalara sahip oluruz ...ve günümüzde yeniden insanlar tütsüler-kokular-yarı değerli değersiz taşlar vs eşyaların enerjilerini ve metafizik varlık ve esmaların enerjilerini davet ederek kendilerince bir şeyler yani büyüler yapıyorlar değil mi?...evet ama esma çekenlerde aynını yapıyor diyebilirsin..de tabii... herkes sırları öğrenmek ve görmek istiyorda ondan ...

işte bu kitapta SIR denilen şeyin asla ve kata kimseye söylenemeyeceği ve anlatılamayacağıda var .. çünkü diyor bu anlatılamaz ... bende diyorum ki ,SIRLAR DA KİŞİSELDİR VE SANA SIR OLAN BANA SIR DEĞİLDİR VE SIRRIN SIRRI SIRRIN SIRRI DİYE DİYE SONUNDA ZATEN SIRSIZ AYNAYA CAM A GELİNMİYOR MU ve sonra ne deniyor sır filan yoktu-sır sendin yanii değil mi?..kendini öğrenmek içindi tüm bilmeceler ve seni hevesle yolda tutmak içinde tüm yalanlar ...

işte kişiler FERDİYET MAKAMINA GELİNCE KENDİ ZAT LARIYLA TANIŞIYOR OLABİLİRLER HERHALDE..yani ZAT-I ALİNİZ diyoruz ya .. işte kişilerin zat ı ALİ leriyle tanışamalrı herhalde ALİ SIRRI nı tanımaları da olabilir bilemiyorum şimdi bilmem kaçıncı defa aynı şeyi yazıyorum çünkü benim idrakim bu kadar maalesef..daha iyisini sen bana yaz lütfen :)

böylece ne öğrendik o youtuberlerin size bir sır vereceğim dedikleri şeylerin hiçbiri sır filan değilmiş.. birde nitelikler bahsinde bu teşkilatın adamlarının her konuda mükemmel bedensel özelliklere sahip olması gerektiği de var ..çünkü adam sesle ayin yapıyorsa frekansı doğru titreştirmesi gerekmiş..bedeninde rahatsızlık varsa -mesela omuru yamuksa kundalini doğru çalışamazmış ve içindeki omur sıvısı yani ASA SUYUMUZ İÇİNDEKİ İLİM SUYUNU TAŞIRAMAZMIŞ :) VE bu organlar doğru çalışamayacağından ayinde doğru olmazmış diye yazıyor kitapta ama ben buna katılamayacağım çünkü bilali habeşinin dili peltek olduğu ve bazı harfleri yanlış söylediği halde hz peygamber efendimiz ezanı ona okutturur ve onun diğer mükemmel arapça ile okuyanlardan daha etkili olduğunu söylermiş..

başkaaa..haaa ..dünyanın holywood -isisin kutsal odun ateşi şeytan uşağı müzik piyasasının hemen her klip ve konseri aleni satanist çiftleşme ve bu yozlaşmayı aşılama büyüsüdür ve artık herkes bunu zaten biliyor.. dikkat edin bu tarz müzik ve video yapmayan asla o piyasaya girip şöhret olamıyor değil mi?... filmler ve diziler artık sadece bu konular hakkında yapılıyor farkında iseniz ve hemen herkes bu konularda sayısız kamp ve eğitimden geçiriliyor çünkü biz başa sarıyoruz ve ilk devirlerdeki gibi paganik bir çağ ve çok az sayıdaki haniflerin sahasına doğru evriliyoruz...o yüzden bunları takip edip farkına varmalıyız..

bugün yeni nesil tıpçılar kişisel gelişim dersleri alıyor ve aldılar ve astroloji ve geleneksel tekke mürşid ve uzakdoğu kamp ve nefes teknikleri deneyimlediler ve eskiden alay edilen yaşam koçları yavaş yavaş bu zamanın akademili mürşidlerine dönüşmeye başladı..ve mürşidlerin ilimleri psikolglarınki ile birleşince ve üstüne beynin çözülen sınırlarıda eklenince yüksek kalitede mürşidleri yakında göreceğiz demektir.. ama KALP NEDİR VE KALBİ ANLATAN DAHA TEK BİR İLİM VE BİLİM ADAMI ÇIKAMIYOR NEDENSE..YANİİİ KADİM MÜRŞİDLERİN EKMEĞİ HEP BAKİİ .AŞK ONLARIN İŞİ OLMAYA DEVAM EDECEK..


ve yeni akademik inisiyeler artık kolayca HAYAL ALEMLERİ yaniii zihni ve bedeni çözmeye de başladılar ..yanı mürşidlerin bildikleri felsefe ve hikmet i de çözüyorlar ..özel bir acaip devriyeye girdik ..bu kadar aşırı bilgi ve görülerle yapay zeka ve diziler ve sıradan insanların tekamülleri yarıştırılıyor..insanın kazanması lazım tabii geleneksel olarak ..
aşağıdaki bu zamanın ruh bilimci yeni mürşidlerinden gayet güzel kolay bilgiler öğrenebilirsiniz..özellikle TULPA denen hayali maddeleştirebilen insanları ve çocuklarımızı ve kendimizi çözebilmek ve ağır travmalarımızla yüzleşebilmek için içimize bakmayı gayet anlaşılır şekilde bizlere ücretsiz selsebilane hayrına öğretebiliyorlar..işte bunlar rahmani teşkilatın adamları diyebilirz bu analmda..neden ?çünkü KORKUTMUYOR-HUZURSUZ ETMİYOR VE RAHATLATIP HUZUR VE ŞİFA VEREREK DÜĞÜMLEDİĞİMİZ BÜYÜLEDİĞİMİZ KARMALARIMIZIN DÜĞÜMLERİNİ ÇÖZMEYİ ÖĞRETYORLAR..

bugün kadim inisiye -irşad ilimleri hakkı ile açıklanabilir hale ergitildi aslında..çünkü DİN =BİLİM= TEKNOLOJİ=İNSAN =İCAD GERÇEKLEŞTİ..

devam edecek
nur cihan

ve not:konuya ekleyeceğim videoyu bulamadım ve kimi seyrettiğimi hatırlayamadığımdan şimdilik yazısal bir okunarak ayin eylemi deneyimleyeceksiniz görsel sonra..unutma ilk emir ne :OKU -İKRA değil mi?okudukça maddeleştirirsen sende tulpa dar olabilirsin :)

ilk defa izlediklerimi hatırlayamadım ve bulamadım ama oytungiller daha önemli bizi bize analiz yapıyorlar herkes izlemeli ve zorla izletmeli















5 Eylül 2024 Perşembe

SEYYİD HASAN İNCE

 Hacı bekir Uzun amca nakletti.Seyyid hasan İnce anlatmıştı.Adana civarına portakal tüccarlığı vesilesiyle ziyaret esnasında,Dörtyollu olup ta Çukurovaya pamuk toplamak için gidenlerin bulunduğu bir ortamda Şeytan karşıma aç bir köpek şeklinde geldi, bana hücum etmek istedi ve onu kovdum.O şeytan, tanıdıklardan filanın çadırına girdi.O çadırda kalan arkadaş baktım sabah namazına kalkamadı.O gece ihtilam olmuş. Banyo yapmakta idi.

HACI BEKİR UZUN

 Hacı bekir Uzun amca anlattı.Necib Sultan'a hizmet etmeden ev vel 70 yıllarda Dörtyol Özerli mahalesinde seyyidlerden olan Hasan İnce ile çok muhabbetim var idi.Bu şahısla gündüz beraber olduğumuz gibi, akşemleyinde doymaz evine gider sohbet eder idik.Sessiy Hasan İnce portakal tüccarlı yapar,hali durumu çok iyi idi.Bir gece Manada Yeşil bir nur rüzgarı geldi ikimize çarptı.Ben sırt üstü yere düştüm, Hasan İnce ağız aşağı yere düştü.BİR SES DUYDUM.bANA HİTABEN "SEN ZENGİN OLARAK YAŞAYACACAKSIN, O FAKİR OLARAK YAŞAYACAK"denildi.

Gerçektende  bir müddet sonra ben işe girdim. halim vaktim düzeldi. Hasan Efendi fukarayı sabirin olarak hayatını tamamladı

HACI BEKİR UZUN

 Hatay Dörtyol'da yaşayan Hacı bekir Uzun amca nakletti."Necib dedeyi ziyaret için Altınözünden gelen Ensari Dede isimli yaşlı bir zat var idi.Zaman zaman ben evimde misafir eder idim. Bir hadise ceryan etti:Yaşlı Ensari Dede kadınların bulunduğu bir topluluk içinde geçer iken yaşlı bir kadına  gayriihtiyari sarılarak ööptü.Bu hadise dedikoduya sebeb oldu.Hadiseyi Necib Sultan'a ilettiler.Necib Sultanım:"O kadın çok zengin olacak" dedi.Gerçekten de çok fakir olan bu kadın sonraki süreçte o kadar zenginliğe kavuştu ki 300 Dönüm portakal bahçesi satın aldı.