İslam; daima sırat-ı müstakim demektir. Sırat-ı müstakimde; toplumsal ilişkiler bir tarafta, kişisel tekâmül bir taraftadır. İşte bu iki ilişkiyi bir araya getiren şey; daima denge üzerinde olmaktır.
Öyleyse yaratılmışa hürmet ve saygı, kendine hürmet ve saygıdan geçer. “öteki” diye biri yoktur, insanın ötedeki teki vardır. Eğer insan, her varlığın Allah’ın bir ismi ve sıfatı olduğunu kabul ederse, o zaman diğerleriyle iyi geçinir. Bu olgunlaşmadan ve kaynaşmadan birlik beraberlik oluşur. Bu aynı zamanda Allah'ın rızasını kazanmaktır. Bu bakış açısından; bir taraftan kendi nefsini edebe ve terbiyeye davet ederken, diğer taraftan gördüğü herkese hürmet etmesi ve herkesin onu düzeltmek için Allah tarafından vazifeli olduğuna iman etmesi gerekir ki, işte kendi içindeki birliği ve dışarıdaki birliği sağlayan budur.
“Allah sevdiğini herkese sevdirir” derler, demek ki iyi ahlaklı, yumuşak, güzel, munis, başkalarını en azından kabul eden kişi Allah’ın sevdiği kişidir, dolayısıyla bu iki ilişkiyi çok dengede götürmek lazım.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder