Ayasofya konusunun araştırılması için Tayyip Bey talimat vermiş. Çünkü 1935'te müze yapılmasına ilişkin Bakanlar kurulu kararı şaibeli durumda. Vakıf Malı olması nedeniyle Kariye camisi hakkında Danıştay'ın verdiği karar ortada. Vakıf malı devletçe de olsa vakfedenin amacı dışında kullanılamaz. Sultan Abdülhamid'in başarısının altında yatan sırlardan biriside türbelere yaptığı imaret işleridir. Aynı işleri Tayyib bey, Belediye başkanlığı zamanında da başlatmıştı. Belki de bu hizmetinden dolayı ona uzun bir iktidar süreci bahşetti. Ayasofya Fatih'in vakfiyesidir. Vakfedenin iradesi korunması en değerli kul haklarındandır. Şayet tüm tehditlere rağmen Ayasofya cami şeklindeki vakfiye aslına döndürülürse Tayyip Erdoğan siyaset sahnesinde bir rüzgarı arkasına almış olabilir. Hak Teala, bu milletin sırtında Ayasofya kamburunu indirsin ve Ayasofya özgür olsun.
Ayasofya konusunu meydanlarda siyaset konusu hep yapıla gelmiştir.1965 de Demirel Ayasofya konusun meydanlarda dile getirerek tek başın iktidar olmuştur.Sonrasında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel "Memleketin bir çok sorunları varken niçin Ayasofya sorusu soruluyor " diye asabi bir şekilde hadiseyi gündem dışına itmiştir.Sonraki süreçlerde (1970 koalisyonlarda) Ayasofyaya bitişik hünkar mahfili denilen kısımda cuma kılınması ve Ayasofya minaresinden ezan okunmasına müsaade çıkmışsa da 12 Eylül darbesi sonrasında da bu kadarcık uygulamada kaldırılmıştır.Cami olarak Açılması hususunda Kanun teklifi verilmiş ve Kanunlaşması için 150 kişi evet demişsede 9 oy eksikliği nedeniyle kanunlaşamamıştır.Bu toplantıya katılmayan ancak Ayasofya kartını sürekli kullanan siyasileri iyi tespit etmek gereklidir.
Maalesef Ayasofya konusu derin bir konudur.Belkide bağımsızlıkla eş değerdedir.Ancak dile getirenler bu hususu siyaset malzemesi yapmaktadır.Ayasofya konusunu siyaset malzemesi yapan gayrisamimi kişiler siyaset sahnesinden silinecek ancak maneviyat yönü ziyade bir kişiye Kader-i mutlak imkan verdiğinde konu çuzülebilecektir.
Ayasofya konusunu meydanlarda siyaset konusu hep yapıla gelmiştir.1965 de Demirel Ayasofya konusun meydanlarda dile getirerek tek başın iktidar olmuştur.Sonrasında Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel "Memleketin bir çok sorunları varken niçin Ayasofya sorusu soruluyor " diye asabi bir şekilde hadiseyi gündem dışına itmiştir.Sonraki süreçlerde (1970 koalisyonlarda) Ayasofyaya bitişik hünkar mahfili denilen kısımda cuma kılınması ve Ayasofya minaresinden ezan okunmasına müsaade çıkmışsa da 12 Eylül darbesi sonrasında da bu kadarcık uygulamada kaldırılmıştır.Cami olarak Açılması hususunda Kanun teklifi verilmiş ve Kanunlaşması için 150 kişi evet demişsede 9 oy eksikliği nedeniyle kanunlaşamamıştır.Bu toplantıya katılmayan ancak Ayasofya kartını sürekli kullanan siyasileri iyi tespit etmek gereklidir.
Maalesef Ayasofya konusu derin bir konudur.Belkide bağımsızlıkla eş değerdedir.Ancak dile getirenler bu hususu siyaset malzemesi yapmaktadır.Ayasofya konusunu siyaset malzemesi yapan gayrisamimi kişiler siyaset sahnesinden silinecek ancak maneviyat yönü ziyade bir kişiye Kader-i mutlak imkan verdiğinde konu çuzülebilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder