20 Nisan 2016 Çarşamba

ÖLÜLERİN ARASINDA YAŞAMAK

Her maddenin bir kokusu vardır.Manevi  olan duyguların  da kokusu vardır.Nefsani olan kimselerin sözlerinden  bir soğukluk yayılır.Çatlaklık bulunan bir toprak testinin çıkarttığı ses fiske vurduğunda çatallıdır.Kırık olmayan testide bu ses olmaz.Mesnevii Şerifi’in son hikayesinin son bölümünde bir insanı anlamak yöntemlerinin örneği verilmişti.Birinci çocuk demişti ki:Ben karşımdaki insanı sözlerinden anlarım.Bu çocuk,insanda zahiri ibadet arayan,elinde tespih,bedeninde sakal ve takke yi yeterli bulan EBRAR TAİFESİDİR ki çok ibadet edenlerin necat bulmuş kişiler olduğuna inananların örneğidir.Birinci çocuğun düşüncelerine itiraz gelmiştir:Ya karşındaki şahıs konuşmayıp sükut durursa !.Bu durumda ikinci çocuk demiştir ki :Sükut ederek onu  konuşuncaya kadar beklerim .Bu ikinci taife:Nefis ve Ruh tezkiyesi ile meşgul olan AHYAR denilen taifedir.Sükut ve sabır ederek  karşısındaki kişiden işaret zuhurunu beklerler.Bu ikinci taifenin davranışlarına karşı denmiştir ki :Peki  karşıdaki kişi,senin bu niyetini bilerek bilinçli konuşursa ?sualini sormuşlar.Üçüncü şehzade ise şu yöntemi ileri sürerek dünya ve ahiret mükafatını almıştır:Karşımdaki şahıstan dolayı benim kalbimde hangi duygular oluşuyor.Bu örneklerle Mevlana Efendim
iz aslında bizlere bir ışık tutmuştur.O ışıkta şudur:Karşınızdaki insanın dilindeki tespihe,sözlerindeki hamd’i yeterli görmeyin.Sakal bırakmış,takke,sarık takmış olması sizleri aldatmasın.Hatta yaşantısındaki zühd ve takvada  onun nefsinin bilinçli bir şekilde görünerek aldatış  olabilir.Siz kendi kalbinize bakın ki bu şahıstan  size Manevi bir enerji akışı var mı?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder