7 Ağustos 2020 Cuma

ZERRE KADAR HAYR,ZERRE KADAR ŞER

Unutmamalıdır ki Ayet-i Kerime ‘zerre kadar hayır işleyen hayır bulacaktır, şer işleyen şer bulacaktır’ buyuruyor. Ne yazık ki; yaşadığımız sürece kadar biz dünyânın dengesini ve düzenini bozduğumuz için, yaşadığımız devre buna etkinin tepkiye eşitliği prensibiyle cevap veriyor. Demek ki denge böyle oluşuyor. Yâni Allah’ın takdirinde, kulları arasında fark olmadığını, yalnız ibâdet edenin (Allah ile irtibat kuranın) üstün olduğunu bize anlatmak için Allah böyle bir virüsü aracı kılıyor. Ayrıca böyle musibetlerle insanlık sınav veriyor. Bu çok büyük bir ibrettir, sanki bir kıyâmet gösterisidir. Bir taraftan büyük küçük bütün ülkeler ve topyekûn insanlık aynı korku içinde sadece ölümden kurtuluşu düşünüyor. Bu sanki bütün dünyanın tek vücut olup bir virüse karşı savaştığı ibret savaşıdır.  “Dön geri borusu çaldığında, en arkadakiler en öne geçer” ibâresine benziyor. Hiçbir devlet, gücü kuvveti olmadığını ve basit bir virüs karşısında gücünün yok olmaya mahkûm olduğunu görüyor. Ne kadar büyük bir ders… Görülüyor ki mümin yani Allah’ından memnun olan Allah’tan gelene her şeye şükrediyor ve zikrediyor. Çünkü Allah’ın büyüklüğünü idrak ediyor. Uzaydan gelecek tehlikeye karşı bile hazır olan memleketler, mikrop dahi olmayan, protein sentezi olan bir şey karşısında, Allah’ın gücü oradan tecellî edince, kendi güçlerinin yok olduğunu görüyorlar. Hepimiz büyük bir ibretle bu süreci yaşayarak şahit oluyoruz. Ayrıca hiçbir şey bilmiyoruz. Yani bu hal nereye kadar sürecek, bu süreç sonucunda kim ne idrak edecek? Duamız, ibret almamız, şuurlanmamız ve Allah’a teslim olabilmemiz içindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder