Hikaye edilir ki bir Zahit dağ başında bir mağarada zühd içinde ibadetinde meşgulken,Şeytan ihtiyar bir adam kılığında yanına varır ve aynı mağarada zahitle birlikte ondan daha fazla ibadet etmeye başlar.Bir müddet sonr İblis der ki:"Biz insanlardan ayrıyız,ibadetimizle meşgulüz .Hak Teala bize bazı manevi haller bahşetti..Biz insanların arasına karışıp onlara nasihat edelim,irşat edelim" der ve birlikte şehre gelirler.Bir ibadet mahallinde ibadete devam ederken halk bunları keşfeder,zühd ve ibadetlerinden dolayı onlara teveccüh edip yiyecekler ikram ederler.İblis der ki "Bu insanlara yük olmayalım,haftanın bir günü kendi nafakamızı kazanmak için dışarı çıkıp ticaret yapalım.o günkü kazancımızla haftanın kalan günlerindeki yiyeceğimizi temin ederiz" .Haftanın bir günü dedikleri gibi pazara çıkarlar ticaret yaparlar ve kazandıklarını haftanın diğer günlerindeki yiyeceklerine harcarlar ve kimseden bir şey istemezler.Bir müddet sonra İblis arkadaşına der ki:"Ticaret günümüzü Haftada iki güne çıkartalım.ikinci gün kazancımızı sadaka olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtırız.Haftanın iki günü ticarete kalan beş günü ise ibadete ayırırlar.Bir müddet sonra Ticaretle alakalı gün sayısını daha fazla sadaka dağıtmak amacıyla üç güne çıkartırlar.Bu düşünce içinde insanlara maddi olarak yardımcı olup ihtiyaçlarını gidermekde bir ibadettir diyerek tüm hafta ticarete dalınca İblis müsade isteyerek ayrılır.Çünkü maksadı hasıl olmuştur.Zahid,tüm zaman ticarete dalarak ibadeti terk eder,dünya sevgisi ,kazanma isteği ve zenginliğin oluşturdu ihtişam sonucunda ortaya değişik bir insan tipi çıkmıştır.
Müslüman ekonomik olarak güçlü olmanı,elinde basın gücü,Televizyon gücü v.s olmalı duygusuyla kendi Zengini ve aristokrasisini oluşturma düşüncesi, dünün mücahitlerini bugün müteahit yapmış,alenen hayasızca insanların değerlerine küfredecek bir tipler yaratılmıştır.Bir zamanlar .... kazasında üç dönem belediye başkanlığı yapmış bir zat var idi.Şehirde sahiplendiği gayrimenkul sayılamıyacak kadar çoktu.ancak bu işleri perde arkasından idare eder,yanındaki avanesiyle işlemleri yürütürdü.İhale vererek zenginleştirdiği bu kişileri kullanır,onlara şaka ile karışık en ağır küfürleri ederler,ihaledeki tüm ticari karlarını alır,bellerini doğrultamaz ederdi.Etrafındaki avane bir anlamda hep ona çalışırdı.Zaman geçti,dönem bitti,başkanlık gitti,mal varlığı ortada,halk nazarında haysiyet sıfır,etrafındaki avaneler yoksul ve ona küfür etmekle meşgul.Süslü zamanlar bitmişti.Malesef dünyaya meyletmenin ve tamah etmenin kuralları asla değişmiyor ve sürekli bir tekrar mevcut.Bu sözler ibret almak isteyenler içindir.Zira Hak Teala' ahirette günahkarların günahlarını bildiği için onları konuşturmaz,mazeretlerini dinlemez ve onları azarlarmış.
Sanırım Diyanet işleri Başkanlığını vekaletle yürütmek iktidar için risksiz olsa gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder