Şöyle rivayet olunur.Sultan Mahmut Sebuktekin binr hasad mevsiminde ava çıkar.Rastladığı 2gayet büyük bir göl yatafında kesif ormanlar gibi yetişmiş saz ve kamışları halkın , bölük bölük gelerek bacsız, haracsız , kesip götürdüklerini görür.Bunlardan hazineni ihtiyaclarını karşılamak üzere resim almaya ve şimdiye kadar bunu düşünap şapmadıkları için de ashabı divan ve ümerasını tekdir ve tevbih etmeye niyet eder.Akşam olunca o civarda bulunan ihtiyar fakir bir kadının kulubesine gider, selam verip " Misafir kabul edermisiniz?" derler.Fakir kadın:" Misafiri severim amma sizin elbiselerinize uuygun şiltem, size göre yemeğim, şerabınıza layık temiz kabım yoktur" der.Sultan: Böyle olsun, zararı yoktur.Bizlerde ana babamızın evinde bizin yediğiniz yemeği yiyoruz" deyince kadın:"Öyle ise hoş geldiniz , buyurunuz" der.kabul eder.O sırada ocakta kaynamakta olan bir çömleğin içinde ne olduğunu sooran Sultana, kadın "Çocuklarımın fukara çorbasıdır" der.Sultan Mahmud "Biz de bundan yeriz" demesi üzerine kadın çok memnun olur, içi açılır ve "Bir ineğim var şimdi gelir .Onu sağar ,temiz ve lezzetli sütünden size ikram ederim " der.İnek gelir, kadın sağmaya başlar .Bakraç yarı dolunca sütün tükenip kesildiğini gören kadın;"Süphanallah"! diye hayret ve taaccüb eder.Sebebini sorarlar:" Her gün bu bakraç dolardı.Bugün misafirlerim için daha fazla olmasını temenni ederdim, bielakis bakracın ancak yarısı oldu" diye teessür gösterir.Sultan içinden sıkılarak bu noksanlığın neden ileri geldiğini anlamak ister.Kadın:" Büyüklerimizden, ülemadan işittim ki padişahlar ve ümera fukaraya zulüm ve cevre niyet ederlerse bu kötü niyetlerinin eseri , nebatad, mezruat, meyva ve hayvan mahsullerinden bereketi götürür derlerdi.Her halde böyle bir sebebden olmalıdır" deyince , Sultan Mahmud , kadının zeki ve dirayetine hayran olup reayanın ahvalini düşünerek yaptığı kötü niyete nedamet ve derhal tövbe ve istiğfar ile içinden kendi kendisine hitaben " Geçmiş padişahlar adalet ettiler, Cenab-ı Hakdan sevap ve mükafat aldı gittiler.Sana layıkmıdır ki omuzlarında günah ve vebal ile ölesin" diye niyetinden vazgeçerve kadına: Ana ineğini tekrar sağ bakalım, ola ki Cenab-ı Hakk bereket halkeder" der.Kadın parmaklarının yorulduğunu , ağrıdığını,artık süt çıkmayacağını söyler se de Sultanın ısrarı ile tekrar sağmaya başlar.Bu defa lüleden akar gibi süt gelir, bakracı dolar da artar da.Bu hali gören kadın:"Elhamdü lillah.Melik cevir ve zulümden vazgeçti" der.Sultan Mahmud da bu ihtiyar kadın bize hikmet taamı ve marifet şarabı ile ziyafet verdi ve bizi ahiret ateşinden kurtardı diyerek Allaha hamd ve şükür eder.
Bu hikayede Hakka yüzün çeviren kullar için büyük tenbih ve ibret vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder