KUL KADERİNİN YARATICISI DEĞİLDİR

Kul kaderinin yaratıcısı değildir; gelen kadere karşı koyacağı tepkiler ile kaderine istikamet vermiş olur.Yani bir kulun kaderini önceden tespit etmesi onun yeryüzünde imtihan edilmesini gereksiz kılmaz, tam aksine o kadere karşı kulun gönlünde ve zihninde meydana gelecek tepkiler işte kulun hasenatı ve seyyiatı yani günah ve sevabı budur.Aklın ve iradenin , kaderin seyrinde ve değişmesinde rolü kesinlikle sıfırdır.İnsanın iç dünyasındaki gönül tepkileri ise özellikle bu tepkilerin rıza sırrı içine girmesi önceki yazgımız ne olursa olsun kaderimize başka bir güzellik getirir. Allah tüm yollar gibi kader yolunun da çıkış noktasını gönüllerdeki bu isteğe bağlamıştır.Ancak bu isteği gönlümüze düşürmek hak Teala'nın tasarrufundadır. Tekvir suresinin sonunda "Alemlerin rabbi olan Allah dilemedikçe bizim gönlümüze ışık düşmeyeceği belirtilmiştir.Bu ışık gönlümüze nasıl düşer Leyl suresinin 5 ila 10 ayetlerinde belirtilmiştir.Gönüller Allah güzelliğini her an sezer ondan haz duyarsa ita ve infak gibi başkaları içinde yaşamayı öğrenirse Allah gönüldeki çok esrarlı bir noktaya bir istek ceryanı gönderir. Bu istek ceryanı hem kaderdeki her türlü sıkıntıyı kaldıracak güçtedir.Hemde kaderin gelecek çizgilerini mutluluğa çevirecek mahiyettedir.